tag:blogger.com,1999:blog-64130424216403505492024-03-28T02:54:14.339+03:00Net Dergimİnternet üzerinden yayın yapan en geniş kapsamlı dergi Net Dergim. Kadın sağlığından diyetlere aşk ve ilişkilerden cinsel sağlığa güzellikten anne bebek sağlığına ve yaşama dair her şey NET DERGİM sayfalarında.VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.comBlogger7855125tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-1755839530572504572024-03-26T17:37:00.000+03:002024-03-26T17:37:25.016+03:00Bir erkeği en çok çeken şey renklerdir<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK-y7kDKooElScX1lHqymiu07H3IdLgjW0seZfqa0tb922vGg3vw6CRuZXsR2uc3ygsAYcKBdz1dGFsdxmwr337s15yAylQGp8TA7wyRZ1KMyW13ji6Dui5eYeH-wJHPQm1SFWXmntftng6m7omTyHzCb5meKYzaamuIE-2CljlcdaXVGIl3Zb-MG_NDE/s800/Bir%20erke%C4%9Fi%20en%20%C3%A7ok%20%C3%A7eken%20%C5%9Fey%20renklerdir.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Bir erkeği en çok çeken şey renklerdir" border="0" data-original-height="465" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK-y7kDKooElScX1lHqymiu07H3IdLgjW0seZfqa0tb922vGg3vw6CRuZXsR2uc3ygsAYcKBdz1dGFsdxmwr337s15yAylQGp8TA7wyRZ1KMyW13ji6Dui5eYeH-wJHPQm1SFWXmntftng6m7omTyHzCb5meKYzaamuIE-2CljlcdaXVGIl3Zb-MG_NDE/s16000/Bir%20erke%C4%9Fi%20en%20%C3%A7ok%20%C3%A7eken%20%C5%9Fey%20renklerdir.jpg" title="Bir erkeği en çok çeken şey renklerdir" /></a></div><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: inherit;">Siz bayanlar üzerinize giyindiğiniz kıyafetin renklerinin erkekleri cezbettiğini biliyor muydunuz? İşte hangi renkler erkekleri cezbediyor?</span></b></div></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Seçtiğiniz rengin ne tarz erkekleri çektiğini öğrenmek için hemen bu üç renkten birini seçin.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Renklerin psikoloji üzerindeki etkisi artık bilimsel bir gerçek, peki renklerin kadınlar ve erkelere farklı hisler verdiğini biliyor muydunuz? Onlar Marstan bizden Venüzten geldiğimize göre bu farkı bilmesenizde hisediyor olmalısınız. Peki seçtiğiniz kıyafet renklerinin hangi tür erkekleri size getireceğini öğrenmek ister misiniz? İşte cosmotürk'den renklere ve erkekler üzerindeki etkileri. Ve aşağıdaki üç renge özellikle dikkart edin deriz biz...</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<b><span style="font-family: inherit;">YEŞİL</span></b></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Bir erkekle tanıştığınızda takındığınız şefkat dolu tavır onu rahatlatıyor ve erkek kendi özel hayatını size açmaya başlıyor. O, kendini sizin yanınızda çok rahat hissediyor çünkü ona her bakımdan destek olduğunuzu biliyor. Daha ilk başta bir erkeğin nelere önem verdiğini kestirebiliyorsunuz. Çok iyi bir dinleyici olarak içgüdülerinize güvenin çünkü onlar bir erkeğin bir ilişkiden ne beklediğini anlamanıza yardım eder. Bir erkekte en dikkatinizi çeken özellik zekadır. Zeki bir erkek merakınızı kamçılar.İlişkinizde sadakat ve bağlılığa çok önem veriyorsunuz. Bir ilişkinin sonunda evlenmeniz, çoluk çocuğa karışmanız ya da evlenmeseniz bile güven ve huzur dolu bir ilişki yürütmeniz muhtemeldir. “Yeşiller” uzun süreli ilişkiler için ayakları yere basan, güvenilir ve istikrarlı erkekleri seçerler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Önemli bir uyarı: Dürüst ve masum bir tabiatınız var ve bunun yüzünden Bay doğruyu bulmanız biraz zor olabilir. Bazı erkekler sizin hakkınızda yanlış saptamalar yapabilir ve gerçek sizi gördüklerinde de hayal kırıklığına uğrayabilirler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<b><span style="font-family: inherit;">MOR GİYİN VE ÖTESİNİ DÜŞÜNMEYİN</span></b></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Bir erkekte sizi en çok çeken şey enerjisidir. Ama aslında yanında en çok rahat edebileceğiniz erkek sizi sakinleştirebilen erkektir.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
İçinizdeki coşku erkekleri cezbeder. Hayatlarına heyecan kattığınızı ve hayatlarındaki bütün engelleri kaldırdığınızı düşünürler.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Çok sadıksınız. İlişkileri çok ciddiye alıyorsunuz.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Belirli birtakım kriterleri geçtikten sonra bir erkekte en çok önem verdiğiniz şey fiziğidir. “Morlar” yakışıklı erkeklerle evlenir</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Önemli bir uyarı: Bay doğru olabilecek herkese bir şans verin. Ona önyargıyla yaklaşmayın. İdealinizdeki adamla karşılaştırmadan onu bağımsız biri olarak değerlendirin.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<b><span style="font-family: inherit;">TURUNCU GİYEN AKILLI ADAM'A GİDER</span></b></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Karizmatik, sevecen ve tutkulu yapınız erkeklerin ilgisini çekiyor. Sizin için dokunmak çok önemli. İlişkilerde ve belirli durumlarda dokunarak doğruyu bulabiliyorsunuz. Bu yolla insanlara onları dinlediğinizi ve onlarla ilgilendiğinizi gösteriyorsunuz.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Erkeklerin bakışları sizi çok etkiliyor. Ancak entelektüel açıdan sizi tatmin edebilecek bir erkekle evlenmeyi düşünebilirsiniz.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Kendinizi akıllı ve kültürlü erkeklere adayabilirsiniz. Ancak size bir şeyler öğretebilen bir erkekle ciddi bir ilişki yaşarsınız. "Turuncular" akıllı adamlarla evlenirler!</span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">
Önemli bir uyarı: Bir erkekle tanıştığınızda duygusal yönünüzü saklıyorsunuz. Onun görebildiği sadece mantıklı tarafınız oluyor. Eğer zamanla ona açılmazsanız sizi yanlış tanıyabilir.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-33103972976422983702024-03-26T16:59:00.001+03:002024-03-26T16:59:39.600+03:00Hangi burç nasıl tatil seviyor? Burçlara göre tatil alternatifleri<div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrD-HwNmGnBSmM6bakAWOd4VnSkSLSXSBCA4a5FWvxMY2JfhsFJkZRZ5gqSX4tiN9rFPpHW0p6OydqfZkCaU12yT5c349lknxAMExzMEwBMIpidtjGJWX27UmtnO4ZMn8l6oATRkkazxhtHp9CwT1qvsYUIMz3ta5epx96Z5WO75wWDdlzYHJNQ6LS/s800/amsterdam_hollanda.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrD-HwNmGnBSmM6bakAWOd4VnSkSLSXSBCA4a5FWvxMY2JfhsFJkZRZ5gqSX4tiN9rFPpHW0p6OydqfZkCaU12yT5c349lknxAMExzMEwBMIpidtjGJWX27UmtnO4ZMn8l6oATRkkazxhtHp9CwT1qvsYUIMz3ta5epx96Z5WO75wWDdlzYHJNQ6LS/s16000/amsterdam_hollanda.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><b>Burç yorumlarını okumadan haftaya başlamayanlar, biriyle tanışınca ilk olarak burcunu soranlar, hatta burç takvimiyle yakından uzaktan ilişki kuramayanlar… Herkes buraya!</b></div><div><br /></div><div>Bazı seyahatler, kusursuz konforuyla evinizdeymiş hissiyatı verirken bazıları benzer bir deneyim yaşatmıyorsa, bunun en büyük sebeplerinden biri tercih ettiğiniz tatil rotasının burcunuz ile örtüşmemesi olabilir. Türkiye’nin önde gelen turizm portalı Tatilsepeti, tatil boyunca unutulmaz anılar biriktirmek isteyen tüm misafirlerini, burçlara göre hazırlanan tatil rehberini incelemeye davet ediyor.</div><div><br /></div><div>Doğum tarihine göre belirlenen burçların, kişinin karakter ve duygu durumunu fazlasıyla etkilediğini biliyor muydunuz? Peki ya tatil tercihi yaparken, astrolojiden faydalanabileceğinizi…Turizm sektörünün lider oyuncularından Tatilsepeti, en romantik seçeneklerden eğlence ve macera dolu rotalara, burçlara göre tatil alternatifleri sunuyor. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyllMxyivxcliT6n9dBoWwcT_2zCMT5TfDXHccCzS1yttuKghBz0TBMEdU1fzEODAGKLGs516bELcvkoBR3cy3I-pbEWruF3BsU4T10anv8yuYYB3G1Tjcq6oAjM7e-trfy4cfwR4I0emejM58ss0SJAINEZTACvzg_XrLZoUuiqrJiZ0U06R9vqsW/s800/kemer_antalya.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyllMxyivxcliT6n9dBoWwcT_2zCMT5TfDXHccCzS1yttuKghBz0TBMEdU1fzEODAGKLGs516bELcvkoBR3cy3I-pbEWruF3BsU4T10anv8yuYYB3G1Tjcq6oAjM7e-trfy4cfwR4I0emejM58ss0SJAINEZTACvzg_XrLZoUuiqrJiZ0U06R9vqsW/s16000/kemer_antalya.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Koç burçları valizleri hazırlasın!</b></div><div><br /></div><div>Liderlik özelliği taşıyan koç burçları, yüksek kaliteye ve konfora olan düşkünlüğüyle bilinir. Eğer tatilini nerede geçireceğine henüz karar vermemiş bir koç burcuysanız, olağanüstü doğası, rahatlatıcı denizi ve birbirinden kaliteli otelleriyle Antalya, Kemer tam size göre. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxOs7SxpHXd8U8wangFQKeMQXz86OmGWw-ni3rARLEhiK5SEzynqbRsj6xVOYHoK7bmc0MwedOL15vdKCDjN_XgcYfmQbhKxUXOT-QHH7DazpQ-9hcxyLslexEWWztP1AL6UbWlsU-AQ0YUVN7-47Qud2aLpeZAlu4xSgB_yCFQnS05TS-IbzBdJJW/s800/sevilla_ispanya.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxOs7SxpHXd8U8wangFQKeMQXz86OmGWw-ni3rARLEhiK5SEzynqbRsj6xVOYHoK7bmc0MwedOL15vdKCDjN_XgcYfmQbhKxUXOT-QHH7DazpQ-9hcxyLslexEWWztP1AL6UbWlsU-AQ0YUVN7-47Qud2aLpeZAlu4xSgB_yCFQnS05TS-IbzBdJJW/s16000/sevilla_ispanya.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Boğalar Arap ve İspanyol mutfaklarını deneyimlemeye</b></div><div><br /></div><div>Boğa burcunun yemek yemeyi ne kadar sevdiğini bilmeyen yoktur. Eğer tatil rotasını belirlemek üzere olan bir boğa burcuysanız, Sevilla seçeneğini değerlendirmenizde büyük fayda var. Bu sıcak İspanya şehrinde, Arap ve İspanyol mutfaklarının karışımından oluşan muhteşem lezzetler keşfedebilir, benzersiz festivallere katılarak tatilinizi unutulmaz bir deneyime dönüştürebilirsiniz.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghyZvRT1rE29taO7YwAewZDfOhyM4CphskpnF9SJ9nigi_QvvoSz_l902qHsypStgfUWCPwhS1jvj9_c6kW6Ds7gGgxCKuIpRaeZnvK77qDrA63USh9mGgdiYREhvH6oi7wIpYxYoHP3DeQKYYegEwz3ZghHokNZJ8GcSNtsB1A-X1M7qSoNeFAeUc/s800/izmir_mordogan.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghyZvRT1rE29taO7YwAewZDfOhyM4CphskpnF9SJ9nigi_QvvoSz_l902qHsypStgfUWCPwhS1jvj9_c6kW6Ds7gGgxCKuIpRaeZnvK77qDrA63USh9mGgdiYREhvH6oi7wIpYxYoHP3DeQKYYegEwz3ZghHokNZJ8GcSNtsB1A-X1M7qSoNeFAeUc/s16000/izmir_mordogan.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Yengeçler için huzurun adresi İzmir</b></div><div><br /></div><div>Hiçbir yengeç burcu, ailesinden ya da çok yakın dostlarından ayrı tatile gitmekten hoşlanmaz. Sakin yapısı, güler yüzlü insanları, otantik dokusu ve elbette ki tadına doyulmayacak lezzetleriyle İzmir’in sevimli beldesi Mordoğan, bir yengecin aradığı her şeye fazlasıyla sahip.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi83iFOgVEqLQwdmSsPGiWH2upk1zhK29mldwB5DuM5CpTE7YRE7OedR7Fx-p1sMVmQmbFG2ow-sAxOKeS5A2-n-J-XZycr6edRkCrTtbx1ucc4W3oq5BUN6w4-B4f3bZul5-3tuuRJ2GhPrV7-uXYyE_OfF8dEV5Ly2aA7ITcjIR8WyBXNmNo8tM9g/s800/amerika_newyork_centralpark.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi83iFOgVEqLQwdmSsPGiWH2upk1zhK29mldwB5DuM5CpTE7YRE7OedR7Fx-p1sMVmQmbFG2ow-sAxOKeS5A2-n-J-XZycr6edRkCrTtbx1ucc4W3oq5BUN6w4-B4f3bZul5-3tuuRJ2GhPrV7-uXYyE_OfF8dEV5Ly2aA7ITcjIR8WyBXNmNo8tM9g/s16000/amerika_newyork_centralpark.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Aslanlar, dünyanın merkezine</b></div><div><br /></div><div>Eğer siz de tatil hazırlığı yapan bir Aslan burcuysanız, hedefinizi büyük tutabilir ve dünyanın en ünlü şehri New York’u ziyaret edebilirsiniz. Bütün büyük markaları bulabileceğiniz devasa alışveriş merkezleri, her türlü kültür aktivitesi, Özgürlük Anıtı ve dünyaca meşhur Central Park, tatilinizi mükemmel bir deneyime dönüştürecek.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdJQFpA3VY8df48W7JQhOu7DZc8wYe79t0bwWyU3g-1q9vDkAUC-O0Xd1kQG138_Xla9pgh_B2GA1wd_Ajs_aPWA1KfXwcTu--AYRjbdV32wC6-1-qe8Bsww8fx_RaLtiWgsGBUaHzckUhdJ0qGwsJnoCf_M6gDGhCRvPpnQJ-9jfqeu26OrlyIZh4/s800/amsterdam_hollanda.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdJQFpA3VY8df48W7JQhOu7DZc8wYe79t0bwWyU3g-1q9vDkAUC-O0Xd1kQG138_Xla9pgh_B2GA1wd_Ajs_aPWA1KfXwcTu--AYRjbdV32wC6-1-qe8Bsww8fx_RaLtiWgsGBUaHzckUhdJ0qGwsJnoCf_M6gDGhCRvPpnQJ-9jfqeu26OrlyIZh4/s16000/amsterdam_hollanda.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Başak burçlarına özel destinasyon: Amsterdam</b></div><div><br /></div><div>Başak burçları için, düzenin ve kusursuzluğun ne anlama geldiğini ifade etmeye gerek yok. Peki, tam da bu iki ihtiyaca yanıt verecek bir rotaya ne dersiniz? Kusursuz şehircilik anlayışı, her zevke hitap eden aktivite seçenekleri ve gelişmiş ulaşım sistemiyle Amsterdam, size tatilden beklediğiniz her detayı sunmaya hazır. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFsGcMpWGTsDvytQxwd9hCoqu1U5H4tgCf5O7WztUyStifxzlWPNhmoSZIkZzz-bpg1RoRVtZBiSVlVyhKA2fGr4QqbqjRPWlCYBV58Zidx9fPGIY-ElTdglKb0BPAZel0nMgr6dgAXGqzgs5NCTEm9YEuafx57SPzFnpdSkganiBEIHNs3lXZppml/s800/roma_italya.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFsGcMpWGTsDvytQxwd9hCoqu1U5H4tgCf5O7WztUyStifxzlWPNhmoSZIkZzz-bpg1RoRVtZBiSVlVyhKA2fGr4QqbqjRPWlCYBV58Zidx9fPGIY-ElTdglKb0BPAZel0nMgr6dgAXGqzgs5NCTEm9YEuafx57SPzFnpdSkganiBEIHNs3lXZppml/s16000/roma_italya.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Sanatsever teraziler, ruhundaki romantizmi keşfe çıkıyor</b></div><div><br /></div><div>Sanata düşkün, naif ve sofistike ruhu ile terazi burçları, öncelikli olarak sanatın başkenti kabul edilen Roma’yı ziyaret etmeli. Eğer henüz nereye gideceğine karar verememiş bir terazi burcuysanız, Roma seçeneğini düşünmenizde fayda var. Üstelik “aşk şehri” olarak da anılan Roma, ruhunuzdaki romantizme de fazlasıyla uygun.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1JF8idRGTsX_eUE2swm6BZ8CsEzfSU2yj6NENpf3D1enY5E9OSPi5W4CNtjxnpWXrTfVSeH5gBFSro1uQkQ1X4IVI1o3SnbPwuvHSny3CklShyrjyapHOCWqT1HfstLXcA6Wpxfz5k8ohxS--CVFOrmWZ3xLtv3KvBGmygCFcIx6hvJ7uK44dPRnV/s800/arjantin_buenosaires.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1JF8idRGTsX_eUE2swm6BZ8CsEzfSU2yj6NENpf3D1enY5E9OSPi5W4CNtjxnpWXrTfVSeH5gBFSro1uQkQ1X4IVI1o3SnbPwuvHSny3CklShyrjyapHOCWqT1HfstLXcA6Wpxfz5k8ohxS--CVFOrmWZ3xLtv3KvBGmygCFcIx6hvJ7uK44dPRnV/s16000/arjantin_buenosaires.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Tutkunun başkenti akrepleri bekliyor</b></div><div><br /></div><div>Arjantin’in başkenti Buenos Aires, tarih kokan caddeleri, mistik kültürü, görkemli plajları ve Latin dansları ile bir akrep burcunun ilgisini çekecek her türlü güzelliği bir arada sunuyor. Eğer tatil hazırlığında olan bir akrepseniz, Buenos Aires seçeneği sizi fazlasıyla mutlu edecektir.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfClFD6kqJEpNAw34NIx0hd0vZiVFZAfa__WR8AJGpiyCxiexDqBbUdEUu3MjRBybi3F1hmMYTcmLWaLc6mN9ygCUXZNRps8-hLcIPrXFKZXAMs7ihOWNIV5OAAfCzs5f7BywZaNn7HOo1yrHfpNNwt1rbP33lmxaKe9kGJCm7X-_I-4uucB5_ngWw/s800/likya_kekova.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfClFD6kqJEpNAw34NIx0hd0vZiVFZAfa__WR8AJGpiyCxiexDqBbUdEUu3MjRBybi3F1hmMYTcmLWaLc6mN9ygCUXZNRps8-hLcIPrXFKZXAMs7ihOWNIV5OAAfCzs5f7BywZaNn7HOo1yrHfpNNwt1rbP33lmxaKe9kGJCm7X-_I-4uucB5_ngWw/s16000/likya_kekova.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Yaylar için macera dolu bir yolculuk</b></div><div><br /></div><div>Yerinde duramayan, keşfetme tutkusuyla yanıp tutuşan, maceracı karakterler olmalarıyla nam salmış yay burçları için en ideal tatil seçeneklerinden biri, Likya Yolu olacaktır. Doğayla iç içe uzun yürüyüşlerden, tarihi ve saklı cennetleri keşfetmekten hoşlanıyorsanız, bu muhteşem rotayı rehberinize eklemeyi ihmal etmeyin.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7RAFlURurcLSW6c42XkCJaWzdzuQtoy3XNuOfm-v37eLqHKU2ucEXhbzMkv8khgK7qDhAmrT8ZQCMbDWSeMEQ4XchSx2GGpQuslRCIXvuYmRszt4DcdjiYxjY9isVCqfN1povW-K56b5rYHVWP6jOXTpQkqkkPA5MvxDlisPRJvCcs0bbsG2ZaOJK/s1000/Kars.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7RAFlURurcLSW6c42XkCJaWzdzuQtoy3XNuOfm-v37eLqHKU2ucEXhbzMkv8khgK7qDhAmrT8ZQCMbDWSeMEQ4XchSx2GGpQuslRCIXvuYmRszt4DcdjiYxjY9isVCqfN1povW-K56b5rYHVWP6jOXTpQkqkkPA5MvxDlisPRJvCcs0bbsG2ZaOJK/s16000/Kars.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Kalabalıklardan uzak gizemli bir rota</b></div><div><br /></div><div>Adeta özgün olmak için yaratılmış oğlak burçları için en uygun tatil rotası, Kars. Doğu mistisizmi içinde, yoğun kalabalıklardan uzak bir tatil geçirebilir, Ani Harabeleri’nin gizemini çözebilirsiniz.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAxMJ1kLwpaPZ2M-gSSmqk2-LksntqikkUNy-AgMH1KsuT7aUDj-IJpnCie_SlJ0PalotI_Bduv7EmY0_bfop2CIClTjx0Sq6z04qTSakN7j0DcV_oBrDwY8_hyUc4H1mAJcKV4gKjwXQ40UaqYmlyiulD1YVAQwneVNw0CvjNzBgxxAEuxMPAmKYU/s800/trabzon.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAxMJ1kLwpaPZ2M-gSSmqk2-LksntqikkUNy-AgMH1KsuT7aUDj-IJpnCie_SlJ0PalotI_Bduv7EmY0_bfop2CIClTjx0Sq6z04qTSakN7j0DcV_oBrDwY8_hyUc4H1mAJcKV4gKjwXQ40UaqYmlyiulD1YVAQwneVNw0CvjNzBgxxAEuxMPAmKYU/s16000/trabzon.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Kovalar için kusursuz bir rota: Trabzon</b></div><div><br /></div><div>İnatçı ve zeki karakterleriyle bilinen Kova burçları, alışılmadık tutumlarını tatil tercihlerinde de ortaya koymaktan geri kalmaz. Siz de farklı güzergahlar arayan bir kova burcuysanız, Trabzon tam size göre! Bu güzel şehrin inanılmaz doğasında yılın yorgunluğunu atabilir, Sümela Manastırı ve Trabzon Kalesi gibi tarihi lokasyonları ziyaret edebilirsiniz.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLc78t1VXiGklR8Kv4o9qjrT7UdQlANB0EwcDNPH2kKWaQVjUmVF_PARoDuzb-G71kAK4gmvMKhHPKIen-Urknl3XgDVVX8vzRpjIzL0w5N93X_JSE7KpWKH5J6sTOYXjpMH6p-mhVINXtE40qg2ATkVrG4pGCFRz9jBHjr6GpdB6hrXAikVdERWfu/s1000/datca-gezilecek-yerler.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" border="0" data-original-height="622" data-original-width="1000" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLc78t1VXiGklR8Kv4o9qjrT7UdQlANB0EwcDNPH2kKWaQVjUmVF_PARoDuzb-G71kAK4gmvMKhHPKIen-Urknl3XgDVVX8vzRpjIzL0w5N93X_JSE7KpWKH5J6sTOYXjpMH6p-mhVINXtE40qg2ATkVrG4pGCFRz9jBHjr6GpdB6hrXAikVdERWfu/s16000/datca-gezilecek-yerler.jpg" title="Hangi burç nasıl tatil seviyor?" /></a></div><br /><div><b>Romantik balıklar Datça’ya</b></div><div><br /></div><div>Duygusal ve naif karakterleriyle bilinen balık burçları, tatillerde kalabalıktan ve stresten uzaklaşmayı, kendilerini doğanın kucağına atmayı tercih eder. Peki, bütün bunları ve daha fazlasını Datça’da bulmaya ne dersiniz? Muğla’nın en etkileyici ilçelerinden Datça, doğal güzelliği, uzun yürüyüşlere ve saatlerce kitap okumaya izin veren sakinliğiyle, özellikle balık burçları için adeta saklı bir cennet. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-56167495291260139282024-03-25T22:52:00.008+03:002024-03-25T22:55:01.363+03:00Ramazan'da stresle başa çıkmanın yolları<div class="separator"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxEkygHpN5mv5nMZHNIZP3hM0XB6BNLh7-TbVpsuCOEAPYg-Wot_M-9rf3qrShuAQySe7_Fmwgu_IkAfvEcNBc5hgAEez4tF082Dj2Je8R8PUAdGZtBgoeAzAcxOE9Dm4PbRw7TJsCAAw/s1600/Ramazan%2527da+stresle+ba%25C5%259Fa+%25C3%25A7%25C4%25B1kman%25C4%25B1n+yollar%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Ramazan'da stresle başa çıkmanın yolları" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxEkygHpN5mv5nMZHNIZP3hM0XB6BNLh7-TbVpsuCOEAPYg-Wot_M-9rf3qrShuAQySe7_Fmwgu_IkAfvEcNBc5hgAEez4tF082Dj2Je8R8PUAdGZtBgoeAzAcxOE9Dm4PbRw7TJsCAAw/s16000/Ramazan%2527da+stresle+ba%25C5%259Fa+%25C3%25A7%25C4%25B1kman%25C4%25B1n+yollar%25C4%25B1.jpg" title="Ramazan'da stresle başa çıkmanın yolları" /></a></div><b>Ramazan Ayı tüm bereketi ve heyecanı ile geldi. 11 ayın Sultanı, İslam Âleminin en önemli ayı yaklaşırken oruç tutacaklar uzun oruç saatlerinden oluşan stres ile başa çıkmanın yollarını arıyor. </b><br />
<br />
Lokman Hekim Hastanesi doktorlarından Uzman psikolog Meltem Özcüler ve iç hastalıkları uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Murat Gürbüz Ramazan ayında yaşanan bu stres ile mücadele edebilmek için vücut direncini koruyacak yiyeceklerin tüketilmesi ve vücudumuzu açlığa değil yaşanılan huzura odaklamamız gerektiğinin altını çizdiler.<br />
<br />
<b>STRESTEN KORUYACAK YİYECEKLER TÜKETİLMELİ</b><br />
<br />
Açlık ve susuzlukla ortaya çıkan stresi azaltmak için, ramazan ayında düzenli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten iç hastalıkları Uzm. Dr. Mehmet Murat Gürbüz; “Vücut direncinin düşmemesi için Ramazan ayında da bütün besin gruplarından yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmeliyiz. Ancak bu şekilde bedeni normal bir süreç içerisinde olduğuna inandırırız” dedi.<br />
<br />
Bunun dışında kan şekerimizi dengede tutmamızın da stresi kontrol altına almaya yardımcı olacağının altını çizen Uzman Doktor ; “Ramazan ayı süresince kan şekerimizi dengede tutacak olan kuru baklagiller, kuru yemiş, bitter çikolata ve kivi gibi besinleri tüketmemiz ayrıca bir öneme sahip. Vücut düzenimizi koruyan bu besinler bizi dengede tutarak stres yaşamamıza engel oluyor. Ayrıca magnezyum içeriği zengin maden sularını tüketerek de beyinin enerji düzeyini arttırıp stresi en alt düzeye çekebiliriz” diye konuştu.<br />
<br />
<b>RAMAZAN VÜCUT SAĞLIĞI İÇİN BÜYÜK FIRSAT</b><br />
<br />
Bu mübarek ayın vücudumuz için çok önemli bir fırsat olduğunu da belirten Mehmet Murat Gürbüz “Ramazan ayında vücut arınır, mide-bağırsak sistemimiz dinlenir, alkol ve sigara alımı olmadığı için kanımız temizlenir, karaciğerimiz kendini yeniler. Düzenli bir beslenme alışkanlığı kazanabilmemiz için bir fırsat doğar. Yani Ramazan ayı aslında vücudumuzun için yenilenmesi ve düzene girmesi için büyük bir fırsat” ifadelerini kullandı.<br />
<br />
<b>“DİNİ BİR VECİBENİN HUZUR İÇİNDE YAPILMASINA YOĞUNLAŞIN”</b><br />
<br />
Lokman Hekim Hastanesi doktorlarından, Uzman psikolog Meltem Özcüler ramazan ayında artan stres ile ilgili yaptığı açıklamada; “İnsan vücudu kendisi için uygun koşullardan uzaklaştığı zaman strese girer. Ramazan ayı içerisinde de öğün sayısı ve yemek saatleri değişiyor, bunun yanı sıra aç ve susuz kalma süresi uzuyor. Bu nedenle vücut olumsuz bir durum olduğunu düşünüyor ve tepki veriyor” dedi.<br />
<br />
Oruç tutuğumuz süreç içerisinde sadece 'açlık' konusuna ki düşüncelere yoğunlaşmamamız gerektiğini söyleyen Özcüler; Çünkü fiziksel ihtiyaçlarımıza odaklandığımız takdirde, gerginlik artıyor ve ihtiyacın giderilmesi için dürtüler yoğunlaşıyor. İhtiyaç, yani açlık giderilmediği için psikolojik ve duygusal tepkiler ortaya çıkıyor. Oysaki yoğunlaşacak olan düşünce 'açlık ve engellenme' değil, 'dini bir vecibenin huzur içinde yapılması' olmalı” dedi.<br />
<br />VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-33219982084368025612024-03-23T22:50:00.000+03:002024-03-23T22:50:02.201+03:00Modanın hiçbir zaman değişmeyen kuralları<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOKPHbc3_ZAEgIPHqIh_bzi2LT-PMHOWWdnnIzdhZIzOiZ7W7tTtepxsMkaibEmKULCuzqO5G121sNkiVYDBrFDcXRP5eOaSTk_uvAQttbpEFE-UxbFj-A5ep_2rPPTqlCSZL-rm1OHVM/s1600/Modan%25C4%25B1n+hi%25C3%25A7bir+zaman+de%25C4%259Fi%25C5%259Fmeyen+kurallar%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="463" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOKPHbc3_ZAEgIPHqIh_bzi2LT-PMHOWWdnnIzdhZIzOiZ7W7tTtepxsMkaibEmKULCuzqO5G121sNkiVYDBrFDcXRP5eOaSTk_uvAQttbpEFE-UxbFj-A5ep_2rPPTqlCSZL-rm1OHVM/s1600/Modan%25C4%25B1n+hi%25C3%25A7bir+zaman+de%25C4%259Fi%25C5%259Fmeyen+kurallar%25C4%25B1.jpg" /></a><b>Her daim şık olmayı kim istemez. Ancak bunun zahmetli bir iş olduğunu düşünüyorsanı yanılıyorsunuz. Çok küçük detaylara dikkat ederek siz de her daim şık olabilirsiniz.</b><br />
<br />
Modacılar her yıl favori olan kıyafetleri, ayakkabıları ve aksesuarları belirlese de şu gerçeği unutmamalısınız; her kadın kendisinin modacısıdır. Ancak kendi tarzınızı yaratırken de modanın hiçbir zaman değişmeyen kurallarına dikkat etmekte fayda var.<br />
<br />
<b>RENK VE DURUŞ</b><br />
<br />
Tek renklilik, kurtarıcınız olabilir. Tepeden tırnağa aynı renkte giysiler giyerseniz, uzun, bölünmemiş bir çizgi illüzyonu yaratmış olursunuz. Bu da sizi daha ince gösterir ve kusurların daha az göze çarpmasını sağlar. Siyah, devetüyü, krem, koyu kahve gibi nötr tonları kullanmayı tercih edin.<br />
<br />
<b>BEDENİNİZE UYMALI</b><br />
<br />
Vücudunuza çok büyük (uzun, bol tişört ya da elbiseler gibi), ya da çok küçük (kısacık, üzerinize yapışan tişörtler gibi) gelen giysiler, sizi olduğunuzdan daha kilolu gösterir. Bu nedenle kendi bedeninizde uygun giysiler satın alın. Böylece vücut hatlarınız daha ölçülü biçimde ortaya çıkar.<br />
<br />
<b>YAPIŞKAN DEĞİL, AKIŞKAN</b><br />
<br />
Giydiğiniz kumaşlar ikinci bir deri gibi üzerinize yapışmamalı, yapışmadan sarmalı. Jean gibi sert kumaşlar çıkıntıları toplayıp saklarken, poplin ve keten gibi daha az sert kumaşlarda fazlalıklar pörtleyebilir. Çok ince kumaşlarsa en tehlikelisidir. Hem iç gösterebilir, hem de vücuttaki çıkıntıları iyice ortaya serer. Böylece “Güzel olayım” derken daha da kötü bir hal alabilirsiniz. Bu nedenle kıvrımlı bir şekilde inen, yapışmayan ama akışkan duran kumaşları tercih edin.<br />
<br />
<b>PANTOLON ALIRKEN</b><br />
<br />
Kıyafetler arasında pantolonlar önemli bir yer tutar. Bu nedenle pantolon seçimi de önemlidir. Pantolonda en iyi görüntüyü elde etmek için büzgüsüz ve pilesiz pantolonları tercih edin. Çünkü bunlar sizi daha göbekli gösterir. Ayrıca göbek deliğinizin yaklaşık 2.5 santim aşağısında biten, az düşük belli ve paçaları hafif geniş pantalonları da giyebilirsiniz. Pantolon paçalarının hafif geniş olması kalça genişliğini dengeler.<br />
<br />
<b>ETEK KİLOYU ÖRTER</b><br />
<br />
Etek alırken kilonuza çok dikkat etmeniz gerekir. Özellikle etekler büyük popolarla tombik göbekleri gayet şık bir biçimde kamufle eder. Eteklerde diz hizası uzunluğunu tercih edin. Çünkü diz hizasındaki etekler bacaklarınızın en iyi şekilde görünmesini garantiler. Kısa boylular ise uzun etek giymemeli.<br />
<br />VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-18365293066845660182024-03-22T22:46:00.000+03:002024-03-22T22:46:31.444+03:00Yaz gelmeden evinizi hazırlamanın yolları<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLKEsaXgQpjfVPcl6NNaGaBQSTAhN4ebZeoVV3MzXc-5n0rOiKnv9XeMo4u6CoC9NP-0oWQGRaDMMMBXqJVM8_tRyu3ik5KY1jI0lpw6PVvBjS4mdmndKamkWLREUrNucbJSZS29DPCp8e/s1600/Evinizi+kap%25C4%25B1s%25C4%25B1.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLKEsaXgQpjfVPcl6NNaGaBQSTAhN4ebZeoVV3MzXc-5n0rOiKnv9XeMo4u6CoC9NP-0oWQGRaDMMMBXqJVM8_tRyu3ik5KY1jI0lpw6PVvBjS4mdmndKamkWLREUrNucbJSZS29DPCp8e/s16000/Evinizi+kap%25C4%25B1s%25C4%25B1.jpg" /></a><b>Evinizi bahara hazırlama zamanı geldi. Yoğun ve ağır geçen kış günleri kimi zaman insan psikolojisini de olumsuz etkileyebiliyor.</b><br />
<br />
Evinizin atmosferinin canlanmaya ve yenilenmeye ihtiyacı var.<br />
<br />
Yoğun ve ağır geçen kış günleri kimi zaman insan psikolojisini de olumsuz etkileyebiliyor. Ardından gelen bahar ayları ise tam bir tazelenme döneminin habercisi kabul edilir. Evinizin atmosferinin de canlanmaya ve yenilenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız elinizi çabuk tutun. Çünkü bu değişim sizin de psikolojinizi pozitif yönde etkileyecektir. Yenilenecek çok şey var mesela bina dış kapıları fiyatları hakkında bilginiz var mı? Yaz gelmeden evinizde kapıdan pencereye yapılması gerekenleri sizin için özetledik:<br />
<br />
<b>1. Perdeler değişiyor</b><br />
<br />
Özel dikim ya da hazır perde, tercihiniz olursa perdelik kumaşlarda biraz renk kullanırsanız bu yaşam alanlarına hareket ve canlılık katacaktır. Dramatik efektler ve farklılık için perde boyunu ölçüsünden 20 cm. daha fazla bırakarak yere sarkıtın.<br />
<br />
<b>2. Artık çiçek mevsimi</b><br />
<br />
Yeşil bitkiler ve çiçekler her dekorasyon stilinde vazgeçilmez öğeler. Aromatik kokulu bitkileri mutfak pencerenize ya da mevsim çiçeklerini sehpa ortasına yerleştirerek taze bir esinti yayabilirsiniz.<br />
<b><br />
</b> <b>3. Halılar fora</b><br />
<br />
Kalın ve ağır halılar yerine ince kilimler odanızın havasını yeniler. Bahar ve yaz aylarında özellikle sisal, jüt ya da bol renkli koton kilimler çok kullanışlı.<br />
<b><br />
</b> <b>4. Şömine dönüşümü</b><br />
<br />
Kış aylarında kullandığınız şöminenize artık ihtiyacınız yok. Öyleyse içine yerleştireceğiniz dekoratif aydınlatmalarla farklı bir odak noktası yaratabilirsiniz.<br />
<br />
<b>5. Sadece bir kulp mu?</b><br />
<br />
Bir mutfağın havasını yenilemenin zahmetsiz ve ekonomik bir yolu da dolap kulplarını değiştirmektir. Bu fikri eve yayarak kapı kollarını da değişime dahil edebilirsiniz. Ama esas güzel olan kapıları da yenilemek diyorsanız dış kapı modelleri şimdi size yardımcı olabilir.<br />
<br />
<b>6. Merdivenleri unutmayın</b><br />
<br />
Eğer iki katlı bir evde yaşıyorsanız, merdivenleri göz ardı etmeyin. Merdiven duvarlarını mevsime uygun fotoğraflarla süsleyebilir ya da aydınlatmalarını yenileyebilirsiniz.<br />
<br />
<b>7. Renklerin özgürlüğü</b><br />
<br />
Bu bahar parlak ve çarpıcı renkler kullanmaktan çekinmeyin. Örneğin rengini çok sevdiğiniz bir aksesuardan bile ilham alabilirsiniz. Üstelik ille de yeşil, pembe tonlar olmak zorunda değil koyu gri ya da kahve tonları da derinlik katar.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoMmZztmjvvmf7kPINwvZyJHYZReDYuWdYAh8LvDBss_YpthyphenhyphenW-dT8JforWTcsyX0SNnw94580uLavq_F0CTh_SDYUFhkh4Ni11i6WibJrrqzeaMHer8Cugu-VtIYWcanE7E8LbHbjsddp/s1600/Evinizi+yaza+haz%25C4%25B1rlayal%25C4%25B1m.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoMmZztmjvvmf7kPINwvZyJHYZReDYuWdYAh8LvDBss_YpthyphenhyphenW-dT8JforWTcsyX0SNnw94580uLavq_F0CTh_SDYUFhkh4Ni11i6WibJrrqzeaMHer8Cugu-VtIYWcanE7E8LbHbjsddp/s1600/Evinizi+yaza+haz%25C4%25B1rlayal%25C4%25B1m.jpg" /></a><b>8. Aydınlatmanız tarzınız</b><br />
<br />
Eskiyen abajur ve avize başlıklarını yeni form ve renklerle değiştirerek farklılığı yakalayabilirsiniz. Ayrıca tablolar için şık aydınlatma seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.<br />
<br />
<b>9. Bahçenizi içeri taşıyın</b><br />
<br />
Bir akvaryum, mini bir zen bahçesi ya da egzotik bir kuş evi mekanlara doğal yaşamın izlerini taşır. Üstelik böyle bir atmosfer psikolojiniz üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratarak huzur verir.<br />
<br />
<b>10. Koleksiyonlarınızı gruplayın</b><br />
<br />
Evin her köşesine dağılmış gezi hatıraları, kartpostallar ya da küçük objeler için farklı bir çözüm önerimiz var. Pencere kenarına asacağınız minik raflarda ya da direkt duvara asarak sergileyebilirsiniz. Böylece duvarlarınız da hareketlenecektir.<br />
<br />
<b>11. Stilini yenile</b><br />
<br />
"Bahar ayları benim için tam bir değişim zamanı" diyorsanız stilinizi kökten yenileyebilirsiniz. Mesela romantik modern bir kır ev stilini deneyebilirsiniz. Değişimi kapılardan başlatmak isteyenler için gereken torun dış kapı fiyatları hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Ama unutmayın asıl önemli olan sağlık dolu güzel günler geçirmeniz.<br />
<div>
<br /></div>
VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-71683659528855187382024-03-22T22:44:00.000+03:002024-03-22T22:44:11.541+03:00Şehirlerimizden Ramazan gelenekleri<div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguJnoU_V7N0HFxmrwW3DPEWF3w4UcDz8MWJcPE9mFD1liCJM2smSjWNNzpxgyEJXO2kSSCUF8NgbNVOWuXwjyvKiVuJENwQw86EC0SXFUi2VfmtGHzgghp5I0Qp8h5XdLAfH6cjlSvD7Dklxm6ODDsOCggggknAXFtb4XYuPF3vAvz-AXu56ShPl0H/s800/1679559415_Ramazan2.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Şehirlerimizden Ramazan gelenekleri" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguJnoU_V7N0HFxmrwW3DPEWF3w4UcDz8MWJcPE9mFD1liCJM2smSjWNNzpxgyEJXO2kSSCUF8NgbNVOWuXwjyvKiVuJENwQw86EC0SXFUi2VfmtGHzgghp5I0Qp8h5XdLAfH6cjlSvD7Dklxm6ODDsOCggggknAXFtb4XYuPF3vAvz-AXu56ShPl0H/s16000/1679559415_Ramazan2.jpg" title="Şehirlerimizden Ramazan gelenekleri" /></a></div><b>Aileleri, esnafları, komşuları birleştiren Ramazan geleneklerimiz her şehrimizde özgün örnekleriyle yaşanıyor. 11 ayın sultanı Ramazan gelmişken farklı şehirlerdeki Ramazan geleneklerini derlendi. </b></div><div><br /></div><div>Ramazan ayı, hayatımızda önemli bir beraberlik dönemidir. Aileler, komşular iftar sofralarında bir araya gelir ve bu Ramazan’ın diğer tüm aylardan daha farklı bir atmosferde geçmesini sağlar. Bu atmosfer, farklı şehirlerde farklı Ramazan geleneklerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Türkiye’nin Lider Seyahat Sitesi Enuygun.com, farklı şehirlerin birbirinden özel Ramazan geleneklerini derledi.</div><div><br /></div><div><b>Samsun’da çocukların gece gezmesi</b></div><div><b><br /></b></div><div>Ramazan ayında Bafra’da çocuklar heyecanla Sele Sepet akşamını bekler. Ramazan ayının 14. gününde iftar sonrasında hava kararınca çocuklar hep birlikte ellerinde fener, yanlarında büyükleriyle sokakları gezmeye başlar. Hep bir ağızdan “Sele sepet top kandil, aç kapıyı ben geldim. Ayda yılda bir kere, kapınıza ben geldim.” manisini söylerler ve harçlık toplarlar. Bu Samsun’un Ramazan’a özgü önemli bir adedidir.</div><div><br /></div><div><b>Doğu Karadeniz: Ramazan imecesi</b></div><div><br /></div><div>Ramazan geleneklerinin en dayanışma dolu olanlarından biri de Doğu Karadeniz’de yaşanıyor. Ramazan sofraları için hazırlık yapan kadınlar 10 gün öncesinde erişte, silor ve yufka açmaya başlayıp daha sonra birbirlerinin kapılarına bırakır. Gümüşhane, Rize ve Artvin’deki bu gelenek Ramazan’da beraber üretip beraber paylaşmanın güzel bir örneği.</div><div><br /></div><div><b>Bursa: Hacivat ve Karagöz</b></div><div><br /></div><div>Ramazan eğlencelerinin gözdesi Karagöz ve Hacivat, doğduğu şehir Bursa’da hala halk hayatının en renkli eğlencelerinden. Onlarsız bir Ramazan düşünülemez. Hacivat ve Karagöz gösterileri hala Bursa’nın Ramazan dendiğinde öne çıkan gelenekleri. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwKWtQFhY9JLP6pBfTDlxKmguxRI3kPGshg3gxiEkDQwEoMEGWtlu-K8d3E_CdM77sAO8YTOZyfw5g3eX1VSVWLlgxjzWoYOFgebkK1hW7Nz0aLs1cP41joblGOirBVBZE89_QPQ43W52ZaO3z_VX_g0WQClB9u4unamNOnfLWcnRuJmL7sy7hi4Pu/s800/1679559415_Ramazan3.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Şehirlerimizden Ramazan gelenekleri" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwKWtQFhY9JLP6pBfTDlxKmguxRI3kPGshg3gxiEkDQwEoMEGWtlu-K8d3E_CdM77sAO8YTOZyfw5g3eX1VSVWLlgxjzWoYOFgebkK1hW7Nz0aLs1cP41joblGOirBVBZE89_QPQ43W52ZaO3z_VX_g0WQClB9u4unamNOnfLWcnRuJmL7sy7hi4Pu/s16000/1679559415_Ramazan3.jpg" title="Şehirlerimizden Ramazan gelenekleri" /></a></div><br /><div><b>Konya: Oruca direk vurma</b></div><div><br /></div><div>Ramazan ayı boyunca çocukların oruç tutmaya ne kadar heves ettiğini biliriz. Konya’daki bir Ramazan geleneği çocukların gönlünü kırmadan oruç tutma isteklerini yerine getirebilmelerini sağlıyor. Çocukların akşama kadar oruç tutmaları, yaşları dolayısıyla uygun olmadığı için öğle saatlerinde onlara bir yemek veriliyor ve buna “oruca direk vurma” deniliyor. </div><div><br /></div><div><b>Erzurum: Oruç tutan çocuklar dede sırtında tur atıyor</b></div><div><br /></div><div>Ramazan’ın en neşelisi çocuklar için güzel bir gelenek de Erzurum’da yaşatılıyor. Oruç tutan çocuklar dedelerinin sırtında mahalle turuna çıkarılıyor.</div><div><br /></div><div><b>Siirt: Melede ateşi</b></div><div><br /></div><div>Siirt’teki en önemli gelenek Ramazan’dan önceki günü kapsıyor. Şöyle ki Siirt’te Ramazan ayından bir gün önce şehirde yaşayanlar vefat etmiş yakınlarını ziyaret edip sonrasında akşam namazına doğru her mahallede uygun bir yerde ateş yakıyorlar. Melede ateşi adı verilen bu ateşin etrafında çocuklar ve gençler toplanıp sohbet ediyorlar. Bu adet sayesinde Ramazan’dan bir gün önce, gençler ve çocuklar Ramazan ayının kendine has atmosferinin tadını hep birlikte çıkarma fırsatına sahip oluyorlar. Zaten bu adedin amacı da aslında çocuklara ve gençlere Ramazan ayını sevdirmek. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-68504188858020729062024-03-22T22:41:00.007+03:002024-03-22T22:42:17.799+03:00Şekeri hayatınızdan nasıl çıkartırsınız? Aşırı şeker tüketiminin olumsuz etkileri<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVdszQfDnAh_nKu4OFaEHyPup6mSmlhS8PLzT5V-1VYxw6jcpW-WrUj_4y3GqGurOd-n2_M5-dM5mUrGo0J6rmTYtbDlW51VLw4tdJvQvJd5sprDH47Y7LcEQ1dmuGrO55kk3-cFHoZfKdcSSpy7entbPTIiYLW8vL3H8Ztlwd-GYLARhjN44-xoABdX8/s800/A%C5%9F%C4%B1r%C4%B1%20%C5%9Eeker%20T%C3%BCketimi.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Şekeri hayatınızdan nasıl çıkartırsınız? Aşırı şeker tüketiminin olumsuz etkileri" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVdszQfDnAh_nKu4OFaEHyPup6mSmlhS8PLzT5V-1VYxw6jcpW-WrUj_4y3GqGurOd-n2_M5-dM5mUrGo0J6rmTYtbDlW51VLw4tdJvQvJd5sprDH47Y7LcEQ1dmuGrO55kk3-cFHoZfKdcSSpy7entbPTIiYLW8vL3H8Ztlwd-GYLARhjN44-xoABdX8/s16000/A%C5%9F%C4%B1r%C4%B1%20%C5%9Eeker%20T%C3%BCketimi.jpg" title="Şekeri hayatınızdan nasıl çıkartırsınız? Aşırı şeker tüketiminin olumsuz etkileri" /></a></div><div><b>Günümüzde hızla değişen yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıkları, birçok sağlık sorununa yol açabilmektedir. Bu sorunlardan biri de aşırı şeker tüketimidir. </b></div><div><br /></div><div>Şeker, günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız bir tatlandırıcı olmasının yanı sıra, vücudumuz üzerinde pek çok etki yaratabilen bir maddedir. Ancak, fazla miktarda şeker tüketiminin sağlığa olan olumsuz etkileri giderek daha fazla araştırma ve dikkat çekmektedir. Öncelikle, aşırı şeker tüketiminin kilo artışına neden olabileceği bilinmektedir. Şeker, enerji yoğun bir besindir ve vücut tarafından hızla emilir. Bu durum, aşırı şeker alımının obezite riskini artırabileceği anlamına gelir. Obezite ise bir dizi sağlık sorununa kapı aralayabilir, kalp hastalıkları, diyabet, ve metabolik sendrom gibi. </div><div><br /></div><div>150 yıllık köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren ve Türkiye’nin en büyük sigorta şirketleri arasında yer alan Generali Sigorta, aşırı şeker tüketimini engellemenin yollarını paylaştı. </div><div><br /></div><div><b>Doğal şekerleri tercih edebilirsiniz</b></div><div><br /></div><div>Aşırı şeker tüketimi insülin direncini artırabilir. Yüksek miktarda şeker alındığında, pankreas tarafından üretilen insülin hormonunun etkisi azalabilir. Bu durum, tip 2 diyabet riskini artırabilir. Ayrıca, şekerin bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkileri de unutulmamalıdır. Fazla şeker tüketimi, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara karşı direncin azalmasına neden olabilir.</div><div><br /></div><div>Meyve, sebze ve tam tahıllar gibi doğal şeker kaynakları, vücudunuz için gerekli besin maddelerini sağlar. Bu tür besinleri tercih ederek rafine şeker içeren atıştırmalıklardan kaçının.</div><div><br /></div><div>Şeker yerine doğal tatlandırıcıları tercih edin. Mesela, bal, akçaağaç şurubu, hindistancevizi şekeri gibi doğal tatlandırıcıları kullanabilirsiniz. Ancak, bu alternatifleri de kontrollü bir şekilde kullanmalısınız.</div><div><br /></div><div><b>İçecek seçimlerini dikkatli yapabilirsiniz</b></div><div><br /></div><div>Şeker tüketiminin diş sağlığı üzerindeki etkileri de göz ardı edilmemelidir. Şeker, ağız içinde bakterilerin çoğalmasına ve diş çürüklerinin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Ayrıca, şekerin kan şekerini hızla yükseltmesi, enerji seviyelerinde ani dalgalanmalara neden olabilir, bu da günlük yaşam kalitesini etkileyebilir.</div><div><br /></div><div>Şekerli içecekler, günlük şeker alımını önemli ölçüde artırabilir. Su, bitki çayları veya şekersiz içecek alternatifleri tercih ederek şeker alımınızı sınırlayın.</div><div><br /></div><div>Hazır gıdalarda ve paketli ürünlerde gizli şeker miktarı yüksek olabilir. Bu nedenle, bu tür ürünleri seçerken dikkatli olun. Özellikle çocuklara yönelik atıştırmalıklar genellikle fazla şeker içerebilir.</div><div><br /></div><div><b>Dengeli beslenme ve promosyon porsiyon kontrolü de önemli</b></div><div><br /></div><div>Dengeli bir beslenme düzeni oluşturarak, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri alabilirsiniz. Protein, lif ve sağlıklı yağlar gibi besin gruplarını içeren bir diyet, şeker ihtiyacınızı azaltabilir.</div><div><br /></div><div>Şekerli yiyecekleri tüketirken porsiyon kontrolüne dikkat edin. Küçük porsiyonlar daha büyük miktarlarda şeker alımını önleyebilir.</div><div><br /></div><div><b>Ev yemekleri hazırlamak işe yarayabilir</b></div><div><br /></div><div>Evde yemek hazırlamak, şeker miktarını kontrol etmenizi sağlar. Fast food veya hazır gıdalardan kaçının ve mümkünse evde taze malzemelerle yemek pişirin.</div><div><br /></div><div>Meyve doğal şeker içerir, ancak aşırı miktarda tüketildiğinde şeker alımını artırabilir. Günlük meyve tüketimini dengeli bir seviyede tutun.</div><div><br /></div><div>Hazır atıştırmalıklar genellikle şeker içerir. Sağlıklı atıştırmalıkları tercih ederek, özellikle iş yerinde veya dışarıda iken bilinçli seçimler yapabilirsiniz.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-86141849583468135222024-03-20T19:18:00.009+03:002024-03-20T19:18:56.389+03:00Telefonunuzu elinizden bırakamamanızın 5 nedeni<div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdyJIxOK_zewgOpoXrlX10DZkde7fwyay_m65enr3snUgQANX4WkTzVgtJhhrX0gDz30IwhmeDpHr1WyA6TWplrHLm-8veziPp6e3jPCnMSDeajOtfRUFHgMRXUUdQxvJrAjWrAEzYx-4-XnOeltnoH70qiF_Z_a4Rl9c4pGNf1s9xMAeypHX06oVXYeU/s800/cep-telefonu.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Telefonunuzu elinizden bırakamamanızın 5 nedeni" border="0" data-original-height="450" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdyJIxOK_zewgOpoXrlX10DZkde7fwyay_m65enr3snUgQANX4WkTzVgtJhhrX0gDz30IwhmeDpHr1WyA6TWplrHLm-8veziPp6e3jPCnMSDeajOtfRUFHgMRXUUdQxvJrAjWrAEzYx-4-XnOeltnoH70qiF_Z_a4Rl9c4pGNf1s9xMAeypHX06oVXYeU/s16000/cep-telefonu.jpg" title="Telefonunuzu elinizden bırakamamanızın 5 nedeni" /></a></div><b>Dijital cihazsız kalma korkusu; Nomofobi</b></div><div><br /></div><div>Araştırmalar, dijital cihazsız kalma korkusunun yani nomofobinin yüzde 90'ımızdan fazlasını etkilediğini gösteriyor. İnsanlar telefonları yanlarında olmadan ya da telefonlarının çekmediği bir yere gitmek istemiyor. </div><div><br /></div><div>ESET, dijital yardımcıların kullanıcıları çok daha fazla şekilde ekrana bağlı tutmak için nasıl tasarlandıklarını inceledi. Akıllı cihazlara sağlıksız bir şekilde bağlanmanın kişisel gizlilik ve güvenlik için ne tür etkileri olabileceğini araştırdı. </div><div><br /></div><div><b>1. Kolaylık </b></div><div><br /></div><div>Dünya genelinde yaklaşık yedi milyar akıllı telefon bulunuyor ve bu rakam 8 milyarlık küresel nüfusun yaklaşık yüzde 85'ini oluşturuyor. Bir akıllı telefonun yapabileceği farklı işlevleri düşündüğünüzde, bu kadar popüler olmaları pek de şaşırtıcı değil. Piyasadaki çok sayıda uygulama sayesinde, bu avuç içi büyüklüğündeki cihaz günlük hayatınızın stresini basitleştirebilir, can sıkıntısını ortadan kaldırabilir ve sizi bağlantıda tutabilir. Hatta yapay zekayı kullanarak telefonunuzdan romantik bir ilişkinin tamamını yaşayabilirsiniz! Mobil oyunlar, uzun tren yolculuklarında ve yalnız geçirdiğiniz gecelerde bulmacaları çözerek ve puan toplayarak kendinizi eğlendirmenizi sağlayabilir. Liste sonsuz ve bu da sorunun bir parçası. Neden bu güçlendirici araçları daha zinde olmak, daha güçlü bağlantılar kurmak ve o uzun, zorlu yolculukları daha keyifli hale getirmek için kullanmak istemeyelim ki? Farkında olmadığımız şey, bu uygulamaların daha fazlası için ekranlarda kalmamızı sağlamak üzere tasarlanmış belirli özelliklere sahip olduğudur. Ortalama bir insanın her gün akıllı telefonunda üç saatten fazla zaman geçirdiği düşünüldüğünde, uygulama kullanımımız gerçekten faydalı olanın ötesine geçiyor olabilir. </div><div><br /></div><div><b>2.Sonsuz içerik akışı </b></div><div><br /></div><div>Dijital alanınızda neler olup bittiğini görmek için 'hızlı bir kontrol' olarak başlayan şey, içeriklerde kaybolmanıza neden olabilir. Diğer haberler, gönderiler ve ilgi çekici videolar, ilginizi canlı tutmak için siz ekranınızı kaydırdıkça otomatik olarak görünür. Daha fazlasının yüklenmesini beklemeden, kolayca zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. Gördüklerinizin daha önce etkileşimde bulunduğunuz gönderilere ve içeriğe benzer olmasını sağlayan şaşırtıcı algoritmalarla kendinizi ekrana bakmaktan alıkoyamayabilirsiniz. TikTok ile ortalama bir kişinin uygulamada günde 90 dakika geçirmesi bunun kanıtı sayılabilir.</div><div><br /></div><div><b>3.Anlık memnuniyet </b></div><div><br /></div><div>İnternette paylaştığınız bir şey takipçilerinizden çok sayıda “beğeni” ve “yorum” aldığında hissettiğiniz o sevince muhtemelen aşinasınızdır. Bu duygu sizi daha fazlasını istemeye teşvik eder. Bu sosyal onay, beyinde dopamin salgılayarak belirli davranışları güçlendiren karmaşık bir ağ olan ödül sistemini tetikler. </div><div><br /></div><div><b> 4.Durmak bilmeyen bildirimler </b></div><div><br /></div><div>Koşu takip cihazınızı bir süredir kullanmıyor musunuz? Endişelenmeyin, uygulamanız rakibinizin sabah koşusundaki en son rekorunu size bildirecektir. Bu bildirim cihazınızda belirdiğinde, onu daha fazla keşfetmek isteyeceksiniz. Sonra, FOMO'dan (Fear of Missing Out) kaçınmak için daha sonra kendi koşunuzu takip etmek ve karşılaştırmak için uygulamaya geri döneceksiniz. Bildirimler, bu durumda olduğu gibi bir dereceye kadar sağlıklı alışkanlıkları teşvik edebilirken, diğer durumlarda, örneğin arkadaşınızın yeni bir Instagram hikayesi yayımladığını belirten bir bildiriminin açılması, sizi içerikte gezinerek saatler kaybettiğiniz o dopamin geri bildirim döngüsüne geri götürebilir. </div><div><br /></div><div><b>5.Kaçış </b></div><div><br /></div><div>İster en son dizileri art arda izlemek ister en sevdiğiniz tatil beldesinin fotoğraflarında kaybolmak olsun, akıllı cihazların günlük stresten kaçmak için heyecan verici bir portal sunduğu inkâr edilemez. Günün getirdiği olumsuz duygulardan kurtulmanızı, daha fazla dopamin salınımını uyarır ve bu da kaçışınızı daha da kolaylaştırabilir. Bu durum bazı insanlar için kafa dağıtmak ve stres atmak için iyi hatta gerekli olsa da gerçek hayattaki heyecanları kaçırdığınız, konsantre olmakta zorlandığınız ve daha az üretken olduğunuz bir aşamaya geldiğinizde durumunuzu gözden geçirmenizi gerektirebilir. </div><div><br /></div><div>Teknolojiye olan sağlıksız bir bağlılık, kişisel güvenliği ve gizliliği ihmal etmenize, riskli çevrimiçi davranışlarda bulunmanıza neden olabilir. Yorgunsanız ve odaklanmakta zorlanıyorsanız, gelen kutunuza ikna edici ancak kötü niyetli bir mesaj geldiğinde tıklamadan önce düşünmeme veya tercih ettiğiniz sosyal medya platformlarında fazla bilgi ifşa etme olasılığınız yüksektir. Doğru önlemleri almadan ücretsiz Wi-Fi ağlarını kullanmak gibi başka durumlarda da gardınızı düşürebilir ya da çevrimiçi hesaplarınızın çoğunda aynı parolaları kullanmaya daha yatkın olabilirsiniz. Aynı şey, şüpheli bir uygulamayı indirmek için de geçerlidir. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-67159345542977100332024-03-19T17:05:00.000+03:002024-03-19T17:05:40.058+03:00Baharda fit ve zinde olmanın 10 yolu <div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-8Gxau1Bdo6RnY7ncKo_FCHFZHrAMStcR8-nerWyROzm-iZipTx_l2Yot_MC_jH_EOUXUNU6cbfxmK3fPM2fKSNSnqr7H6Q1QX3d9ePz2pQc1TnHvFj3XFDU7lH2UUtXN9D4qcth8NKApU6fuSVViSfoLH1rRHuUlAc0ZbhWJd0I9jjHCCZDSH5i-/s800/Baharda%20fit%20ve%20zinde%20olman%C4%B1n%2010%20yolu.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Baharda fit ve zinde olmanın 10 yolu" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-8Gxau1Bdo6RnY7ncKo_FCHFZHrAMStcR8-nerWyROzm-iZipTx_l2Yot_MC_jH_EOUXUNU6cbfxmK3fPM2fKSNSnqr7H6Q1QX3d9ePz2pQc1TnHvFj3XFDU7lH2UUtXN9D4qcth8NKApU6fuSVViSfoLH1rRHuUlAc0ZbhWJd0I9jjHCCZDSH5i-/s16000/Baharda%20fit%20ve%20zinde%20olman%C4%B1n%2010%20yolu.jpg" title="Baharda fit ve zinde olmanın 10 yolu" /></a></div><b>Bahar aylarıyla birlikte, alınan fazla kilolardan kurtulma arayışları da başladı. </b></div><div><br /></div><div>Kimileri bu uğurda şok diyetlere yönelmekten kaçınmazken Acıbadem Taksim Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker, her diyetin kişiye özel olması gerektiğini, aksi taktirde sürdürülebilir olmayacağı gibi, şok diyetlerin sağlığı ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguluyor. Peki bahar mevsiminde fazla kilolardan en sağlıklı şekilde nasıl kurtulunabilir? </div><div><u><b><br /></b></u></div><div><u><b>Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker</b></u>, baharda fazla kilolardan kurtularak fit ve zinde olmanın 10 püf noktasını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.</div><div><br /></div><div><b>Fizyolojik açlığınızı dinleyin!</b></div><div><br /></div><div>Stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyelerinde yaşanan artış; tuz, yağ ve şeker içeriği yüksek olan gıdalara yönelmeye ve karın çevresi başta olmak üzere vücutta yağlanmaya yol açabiliyor. Bu durumu tersine çevirmek için; stresli hissettiğinizde yemek yemeye yönelmeyin, yiyecekleri terapi haline getirmeyin. Canınız atıştırmak istediğinde büyük bir bardak su için, bir süre bekleyin, sizi rahatlatacak farklı hobi ve aktivitelere odaklanın. Gerçekten acıktığınızda ise tokluğunuzu hissetmek için yemeklerinizi yavaş yavaş yiyin, iyi çiğneyin ve yediklerinize odaklanın.</div><div><br /></div><div><b>Günde en az 1.5 litre su için</b></div><div><br /></div><div>Yeterli su içmek tüm metabolik faaliyetler için elzem olmakla birlikte ağırlık ve iştah kontrolünde de bir o kadar önemlidir. Kilo başına günde 30 ml su içmeyi ihmal etmeyin, en az 1.5 litre su için. İçtiğiniz suların içine elma, tarçın, salatalık, nane, zencefil ekleyebilir, su içmeyi daha keyifli hale getirebilirsiniz.</div><div><br /></div><div><b>Mevsim sebzelerini bol tüketin</b></div><div><br /></div><div>Sebzeler antioksidan bileşikler, yüksek posa ve su içerikleri sayesinde kilo kontrolünde en önemli besinlerdir. Hacimce yüksek ve çok düşük enerjiye sahip olduklarından tok hissetmenize yardımcı olurken daha düşük enerji almanızı sağlarlar. Aynı zamanda sebzeleri tüketmek ve çiğnemek zaman alır ve bu da daha az yiyerek tok hissetmenize yardımcı olur. Her öğünde tabağınızın yarısını farklı çeşit ve renkte mevsim sebzeleri ile doldurun.</div><div><br /></div><div><b>Porsiyon kontrolü yapın</b></div><div><br /></div><div>Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker “Çok düşük kalorili ve aşırı kısıtlayıcı şok diyetlerden uzak durun. Bu diyetler başlangıçta kilo vermenizi sağlayabilir ancak neredeyse her seferinde başladığınız kilodan daha fazlasına dönmenizle sonuçlanabilir. Aynı zamanda böbrekler, karaciğer gibi birçok organda uzun dönemde tahribata yol açabilir. Vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri alacağınız ancak kalori açığı yaratarak, kilo vermenizi sağlayacak bir beslenme planını benimseyin” diyor.</div><div><br /></div><div><b>Yeteri kadar kaliteli protein alın</b></div><div><br /></div><div>Protein kaynağı besinler daha uzun süre tok kalmanıza ve doygunluk hissetmenize yardımcı olurlar. Et, tavuk, hindi, balık, baklagil, yumurta, yoğurt, kefir gibi proteinden zengin yiyecekleri dengeli tüketin. Haftada ikişer gün omega-3 yağ asidi kaynağı olan balık ve posa kaynağı olan baklagilleri tüketmeye özen gösterin. Kırmızı eti seyrek tüketin ve etin az yağlı olmasına dikkat edin. Tokluk süresi en uzun besin öğesi olan proteinler; ghrelin ve GLP-1 gibi tokluk hormonları üzerinde etkilidirler.</div><div><br /></div><div><b>Beyaz undan kaçının</b></div><div><br /></div><div>Beyaz unlu yiyecekler yerine tam tahıllı-kepekli ekmek, bulgur, yulaf gibi tahılları tercih edin. Tam tahıllarda bulunan beta-glukan gibi çözünebilir lifler midenizde su çekerek yoğunlaşır, midenin boşalmasını geciktirmeye ve kilo kontrolüne yardımcı olurlar. Glisemik indeksi düşük olan tam tahıllar içerdikleri posa sayesinde de bağırsaklarda iştahı baskılayan hormonları aktive etmeye yardımcı olurlar. Ancak tam tahıllı olsa da tüketimde aşırıya kaçmamaya özen gösterin.</div><div><br /></div><div><b>Şekerli yiyeceklerden ve içeceklerden uzak durun</b></div><div><br /></div><div>Yoğun şeker eklentili yiyecek ve içecekler yüksek kalori almanıza sebep oldukları gibi kan şekerinizde dalgalanmalara ve sonrasında da daha fazla yemenize sebep olur. Özellikle glikoz ve fruktoz şuruplu paketli yiyecekler karın çevresi ve karaciğer yağlanmasının başlıca sorumluları olabilir. Şeker eklentili yiyecek ve içecek tüketiminden kaçının. Bunun yerine aşırıya kaçmadan taze veya kuru meyveleri tüketin. Tarçın baharatının kan şekeri dengeleme özelliğinden faydalanın.</div><div><br /></div><div><b>Aşırı yağlı yiyecekler tüketmeyin</b></div><div><br /></div><div>Dengeli bir beslenmenin olmazsa olmazı yağların sağlıklı kaynaklardan gelmesi ve tüketim miktarı kilo kontrolünde önemlidir. Yüksek doymuş ve trans yağ içeren fast-food yiyecekler ve işlenmiş gıdalar kilo almaya sebep olurken kronik hastalıklara da davetiye çıkarabilir. Sağlıklı yağ kaynaklarına odaklanın, zeytinyağı ve yağlı tohumlar gibi anti-inflamatuar yağları yeteri kadar tüketin.</div><div><br /></div><div><b>Düzenli fiziksel aktivite yapın</b></div><div><br /></div><div>Fiziksel olarak aktif olmak ve egzersiz yapmak kilo kontrolünün yanında metabolizmamıza sayısız faydalar sağlar. Sağlıklı kilo verebilmek için yeterli ve dengeli bir beslenmenin yanında egzersiz yapmayı ihmal etmeyin. Haftada en az 150 dakika orta şiddetli dayanıklılık (yürüyüş, koşu, dans, bisiklet, yüzme gibi) egzersizleri yapın. Kaslarınızı desteklemek için bu antrenmanları kuvvet-esneme-denge egzersizleri ile destekleyin. Düzenli fiziksel aktiviteyi yaşamınız boyunca sürdürebileceğiniz bir yaşam biçimi olarak benimseyin.</div><div><br /></div><div><b>Acıkmadan yemek yemeyin, ama!</b></div><div><br /></div><div>Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker “Acıkmadan yemek yemeyin ancak bir sonraki öğünde aşırı yiyecek derecede aç kalmayın. Sık sık atıştırmaktan kaçının. Yaşam tarzınıza ve metabolizmanıza uyacak en uygun diyet planı için bir beslenme uzmanından profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz” diyor.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-73077585434271948862024-03-19T16:59:00.003+03:002024-03-19T17:03:26.664+03:00Sağlıklı oruç için sahur şart!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVDgRcIBTsOo0jnlLzTmZT2F3OTQbqcUapNTZVIZ4PGKf30_W72aMX-7xstkUf-vYAQfpvavzvV5ZACESQyUn_TsrQqsV0DXW-JzSi9hwcp08ZhT2-l06BHzwewr8ZwCsBVhUTw58VmnsU_WzPhKqwqtM6U3r5zRKMIR_xDLojXsRKbumKN6AKG6RM-s/s800/bayram%20g%C3%B6rseli%20(3).jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sağlıklı oruç için sahur şart!" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVDgRcIBTsOo0jnlLzTmZT2F3OTQbqcUapNTZVIZ4PGKf30_W72aMX-7xstkUf-vYAQfpvavzvV5ZACESQyUn_TsrQqsV0DXW-JzSi9hwcp08ZhT2-l06BHzwewr8ZwCsBVhUTw58VmnsU_WzPhKqwqtM6U3r5zRKMIR_xDLojXsRKbumKN6AKG6RM-s/s16000/bayram%20g%C3%B6rseli%20(3).jpg" title="Sağlıklı oruç için sahur şart!" /></a></div><div>Ramazan’da sağlıklı ve rahat bir şekilde oruç tutmanın anahtarı sahura kalkmak. LifeClub Uzm. Diyetisyeni Kumsal Kurucu, sahurda tercih edilebilecek ve tokluk hissini uzatan besinler hakkında ip uçları verdi.</div><div><br /></div><div>Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, sahura kalkmanın sağlık açısından önemi bir kez daha gündemde. Sahur, gün boyu tutulan orucun sağlıklı ve konforlu bir şekilde geçirilmesi için büyük önem taşıyor. Sağlık uzmanları, sahur yapmanın vücut için birçok faydası olduğunu vurguluyor.</div><div><br /></div><div>Sağlık açısından bilinçli tercihler yaparak Ramazan ayını sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçirmenin mümkün olduğunun altını çizen LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri Uzm. Diyetisyeni Kumsal Kurucu, sahur ile ilgili şunları söyledi: “Sahur, gün içerisinde enerjik hissetmeniz, konsantrasyon güçlüğü yaşamamanız, tokluk süresinizi uzatmanız ve fiziksel performansınızı yönetebilmeniz için çok önemlidir. Yani sahura kalkmadan oruç tutmak olmaz. Ancak sahurda ne yediğiniz ve besin grupları arasındaki dengeyi doğru kurabilmeniz önemlidir. Sizi gün içerisinde uzun süre tok tutacak, kan şekerinizi dengeleyecek, liften ve proteinden zengin doğru gıdaları tercih etmeniz gerekir.</div><div><br /></div><div>Bu dönemde karın bölgesinde yağlanma, vücut ağırlığında artış, bağışıklıkta zayıflama, kas kaybı, sindirim problemleri, açlık krizleri, tansiyon ve kan şekeri dalgalanmaları yaşamak istemiyorsak doğru beslenmeye dikkat etmeliyiz.”</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Sahurda Tüketilebilecek Tok Tutan Yiyecekler</h3><div><br /></div><div>LifeClub Uzm. Diyetisyeni Kumsal Kurucu, sahurda tüketilebilecek, doygunluk hissini uzatacak, protein, lif ve sağlıklı karbonhidratlardan zengin bir menüyü oluşturmak için tercih edilmesi gereken gıdaları şöyle sıraladı: </div><div><br /></div><div><b>Tam Tahıllar</b></div><div><br /></div><div>Gerçek tam buğday/siyez/karabuğday/mercimek ekmeği, karabuğday pilavı, siyah pirinç pilavı, yulaf, kinoa, mercimek veya nohut unlu makarnalar veya arpayı tercih edin. Bunlar, enerjiyi yavaşça serbest bırakan ve sizi daha uzun süre tok tutan kompleks karbonhidratlardır.</div><div><br /></div><div><b>Protein Kaynağı Besinler</b></div><div><br /></div><div>Yumurta, keçi peyniri/keçi loru, tofu, kefir, yoğurt, fasulye, nohut veya mercimek gibi protein kaynaklarını tercih edin.</div><div><br /></div><div><b>Renkli Sebze ve Meyveler</b></div><div><br /></div><div>Marul, roka, dereotu, maydanoz, havuç, meyveler (1 porsiyon; örneğin 1 küçük boy elma veya muz veya 2 orta boy hurma kurusu) gibi hücrelerin hasara karşı korunmasına, iltihabın azaltılmasına, tokluk sürenizin uzamasına, bağırsak alışkanlıklarınızın düzenlenmesine, kan şekerinizin ve tansiyonunuzun dengelenmesine yardımcı olan antioksidanlar ve fitokimyasallarla tabağınızın yarısını doldurun. Brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası veya diğer fırınlanmış sebzeler veya az yağlı zeytinyağlıları da tercih edebilirsiniz.</div><div><br /></div><div><b>Kalp Dostu Sağlıklı Yağlar</b></div><div><br /></div><div>Avokado, çiğ fındık, ceviz, kaju, badem, sade yağ (Ghee yağ), zeytinyağı, öğütülmüş keten tohumu gibi sağlıklı yağ kaynaklarını menünüze ekleyin. Bunlar, kalp sağlığına faydalı olan ve anti-inflamatuar özelliklere sahip olabilen tekli doymamış ve çoklu doymamış yağları içerir.</div><div><br /></div><div>Sahura kalkmayı ve bu gıdaları tüketmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Bu sayede hem metabolizma hızınız yavaşlamaz, susuzluk hissiniz minimuma indirgenir, uykuya geçişiniz kolaylaşır, günlük ihtiyacınız olan vitamin ve mineral gereksiniminiz karşılanır, enerjiniz düşmez, konsantrasyon güçlüğü problemleri yaşamazsınız; hem de açlık süreniz kısalır.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;"><b>Sahurda Yapılan 2 Hataya Dikkat!</b></h3><div><br /></div><div>Sahurda yapılan en büyük iki yanlışı da anlatan Uzm. Diyetisyen Kumsal Kurucu, “Sahurda sucuk, salam, sosis, pide, börek, beyaz ekmek, pilav, makarna, kızartılmış ağır ve yağlı gıdalardan, tuzlu zeytin ve peynir tüketiminden uzak durmalısınız. Aşırı tuzlu, baharatlı ve yağlı besinler susuzluğunuzu tetikleyecektir. Ek olarak bu gıdalar ciddi anlamda kabızlık, mide yanmaları gibi sindirim problemleri ve kan şekeri dalgalanmaları yaşamanızı sebep olabilir.</div><div><br /></div><div>Ayrıca su tüketimi için altın saat sahur değil, iftardan sahura kadar geçen süredir. Avrupa Kardiyoloji Derneği günlük sıvı alımının kadınlar için en az 2,7 litre, erkekler için ise en az 3,5 litre olmasını önerir. İftardan sonra çay değil, su tercih edilmelidir. Ancak yedikleriniz bittikten sonra midenizi birden sıkıştıracak kadar da su yüklemesi yapmayın.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-23216001362536604202024-03-16T22:31:00.001+03:002024-03-16T22:31:06.361+03:00Sorunlar sizi pes ettirmesin!<span style="font-family: inherit;"><b style="background-color: white; color: #222222;"><div style="clear: both; text-align: center;"><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://1.bp.blogspot.com/-7RG_QrSTIQE/X-c1pK-LEpI/AAAAAAAByRg/zUJeuqgk-1IFaB6s-7YsBPt7yHjYdHRzgCLcBGAsYHQ/s800/Sorunlar%252Bsizi%252Bpes%252Bettirmesin.jpg&source=gmail&ust=1710703808583000&usg=AOvVaw335MhLP9-dzxPVmdmB0Unj" href="https://1.bp.blogspot.com/-7RG_QrSTIQE/X-c1pK-LEpI/AAAAAAAByRg/zUJeuqgk-1IFaB6s-7YsBPt7yHjYdHRzgCLcBGAsYHQ/s800/Sorunlar%2Bsizi%2Bpes%2Bettirmesin.jpg" style="clear: left; color: #1155cc; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;" target="_blank"><img alt="Sorunlar sizi pes ettirmesin" border="0" class="CToWUd" crossorigin="" data-bit="iit" src="https://1.bp.blogspot.com/-7RG_QrSTIQE/X-c1pK-LEpI/AAAAAAAByRg/zUJeuqgk-1IFaB6s-7YsBPt7yHjYdHRzgCLcBGAsYHQ/s16000/Sorunlar%2Bsizi%2Bpes%2Bettirmesin.jpg" title="Sorunlar sizi pes ettirmesin" /></a></div><br />Hayat size istediğiniz gibi davranmadığı zamanlarda umutsuzluğa kapılıp köşenize çekilmek yerine; 5 adımda, hem sorununuzdan kurtulup hem de bunu olumlu bir tecrübeye dönüştürebilirsiniz.</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Hayat size her zaman istediğiniz gibi davranmayabilir. İşte öyle zamanlarda evden dışarı çıkmamak ve hatta yastığa kapanıp günlerce ağlamak isteyebilirsiniz. Ama eninde sonunda kendinize gelmeniz ve bu depresif ruh halinden çıkmanız gerekiyor. Söylemesi kolay, biliyoruz. Ama aşağıdaki beş şeyi uygulayarak duygusal sıkıntılarınızın üstesinden gelebilirsiniz. Önerilerimize kulak verin ve adım adım nasıl rahatladığınıza tanık olun.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">1. adım: Keşfedin</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Bazen insanların bizi, çok mutsuz olduğumuz halde iyi olduğumuza inandırmasına izin veririz. Oysa bu şekilde duygusal boşluğumuzu hiçbir zaman düzgün olarak dolduramayız. Sevgilinizle yaşadığınız basit bir tartışma bile krize dönüşerek bastırılmış kötü anıların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu ilk adım, zorluklarla yüzleşmenize ve hatta onları kabullenmenize yardımcı olacak. “Bu neden benim başıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">2. adım: Yüzleşin</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Ne hissettiğinizi vücudunuzla belli edersiniz. Bu gerçeği kabul edin ve midenizdeki krampları hissedin. Önemli olan bu fiziksel tepkiye özel olarak konsantre olmanız. Kriz anında vücudumuz normal işlevlerini gerçekleştirmez. Bu yüzden hayat şartları zorlaştığında uyku ve yemek yeme bozukluklarına sıkça rastlanır. Sorunlarınızla yüzleşmezseniz olumsuz duygularınızın ileride su yüzüne çıkacağını aklınızda tutun. Hayattan intikam alırcasına, suç mahalline dönerek fiziksel reaksiyonlarınızı harekete geçirmeye çalışın. Örneğin eski sevgilinizin en sevdiği restorana gidin, yıllar önce oturduğunuz ve çok özlediğiniz evinizin olduğu sokaktan geçin, hatta hayatınızın zor zamanlarını hatırlatan o hüzünlü şarkıyı dinleyin.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">3. adım: Rahatlayın</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Üzüldüğümüz zamanlarda tıpkı bir çocuk gibi teselli edilip rahatlatılmak isteriz. Fiziksel ya da duygusal olsun, küçük bir rahatlatma kendimizi güvende ve mutlu hissetmemizi sağlar. Örneğin en sevdiğiniz yemeği yiyebilir veya dağıtıp eğlenmek için en sevdiğiniz gece kulübüne gidebilirsiniz. Keyif aldığınız şeyleri yapmak sizi daha canlı kılacaktır.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">4. adım: Telafi edin</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">İşte bu dördüncü adım, acınızın yerine herhangi bir şeyi koymakla ilgili. Alışverişe çıkmak buna güzel bir örnek olsa da, çektiğiniz üzüntüye denk bir şey bulmanız, sizin için çok daha yararlı olabilir. Kafanızda eski sevgiliniz veya patronunuz hakkında detaylı bir intikam fantezisi hazırlayın. Dikkat ettiyseniz, intikam planı değil, intikam fantezisi diyoruz. Bu sizi rahatlatacaktır. Daha pratik bir öneri ise, uzun zamandır yapmayı planladığınız ama zamansızlıktan veya parasızlıktan yapamadığınız şeyleri yapmanız yönünde. Bir yemek kursuna yazılabilir, uzun bir tatile çıkmaya karar verebilir, baştan aşağı bakıma girebilirsiniz. Haydi, ne duruyorsunuz?</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">5. adım: Bakış açısı kazanın</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Bu son adım, sonuna bir bütün olarak bakabilmenizi sağlayacak. Duygusal olarak incindiğinizde doğru düşünemeyebilirsiniz. Ama bu beşinci aşama sayesinde mantıklı davranmaya başlayıp, sorunu çözümlemeye yönelik adımlar atmanız mümkün. Çünkü artık kalbinizle değil, beyninizle düşünmeye başlayacaksınız. Sorununuzu yeni bir bakış açısıyla analiz edip bu şekilde rahatlayabilirsiniz. Bu aşamada nadiren de olsa başka pozitif yararlar elde etmeniz de mümkün. Örneğin, krizi bunun için bir fırsat olarak görmeye başlayabilirsiniz. Başlangıç olarak şeytanın avukatını oynayın ve farklı bakış açılarında fikirler üretin. Mesela, çok çalışmaktan şikayet eden iş arkadaşlarınıza mantıklı cümlelerle “Bu kriz koşullarında çalışıyor olmamız şans aslında” diyerek yeni bir bakış açısı kazandırın. Unutmayın ki bugüne kadar duygularınızla hareket ettiğiniz çoğu durumdan zararlı çıktınız…</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">İşyerinizde bir sorun yaşadığınızda, arkadaşınızla aranız bozulduğunda, aşk acısı çektiğinizde ne yapmalısınız?</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">“Bu neden benim basıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.</span></span><br style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;" /><div><span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #222222;"><br /></span></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-53454033143560548942024-03-16T22:26:00.006+03:002024-03-16T22:26:30.239+03:00Evlilikler nasıl sağlıklı yürür?<div style="background-color: white; color: #222222;"><div><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHnRfS-MleDtrqpfT3oG2Jbg4aKTbI39SOgDFRBFkCiixcG7W2b2DOhdzN4ueKvUDqmG0uyJkiOSZkSkqgm5cTe3tTjh6pwhzhsysd7aixL0xbfqRBQociVwOr8ozlxWxcusIKqIbVCJi-M0Jpl45vDuL1muwjyKfVgWDd95ZHoQjkkUpwvZ9bSEwmlA/s800/erkekler-kad%25C4%25B1nlardan-ne-ister.jpg&source=gmail&ust=1710703054605000&usg=AOvVaw2OmfX_AiB0F8FWKYh79JRh" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHnRfS-MleDtrqpfT3oG2Jbg4aKTbI39SOgDFRBFkCiixcG7W2b2DOhdzN4ueKvUDqmG0uyJkiOSZkSkqgm5cTe3tTjh6pwhzhsysd7aixL0xbfqRBQociVwOr8ozlxWxcusIKqIbVCJi-M0Jpl45vDuL1muwjyKfVgWDd95ZHoQjkkUpwvZ9bSEwmlA/s800/erkekler-kad%C4%B1nlardan-ne-ister.jpg" style="color: #1155cc;" target="_blank"><span style="font-family: inherit;"><img alt="Evlilikler nasıl sağlıklı yürür?" border="0" class="CToWUd" data-bit="iit" src="https://ci3.googleusercontent.com/meips/ADKq_NaGmyLbcjLMkyXtiWwlQGVlz5ITvcviy2CajNY9XsBs54wagLYrNJk7oeUCZnQbmMNGD9CXg5HCQeixYyZdfrBftmOY8_kYL1sKvZ_NhtJAWuGOvmz8u_nVzRYX_0elZqpf1gRzPcWtpefxZZQCNRVgTi8oqa23JSFEelvssuccOzCIAbfIRylppAnvfutDuJy8DZi9qRRVEc9XxIzAM9cigq_mB_KkFqvkoj_47rU9MFQCFUwUftRTODQFUe3HEQ8q7eP5eWnrlGdnvqpezI3s8LTsC-g399XAZuZnsvDS3EqZZMMM00WGPK7mE_qT1OZRRnl2Em3u7yZrQcTz7bJlYZTASoEF_kfq6HiU2-vnxrrzIT0nYK8xyDgIZaVnC6fkW9UuTJ-TjB7aexiM6TONIw1vmHKsXoSUzhE=s0-d-e1-ft#https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHnRfS-MleDtrqpfT3oG2Jbg4aKTbI39SOgDFRBFkCiixcG7W2b2DOhdzN4ueKvUDqmG0uyJkiOSZkSkqgm5cTe3tTjh6pwhzhsysd7aixL0xbfqRBQociVwOr8ozlxWxcusIKqIbVCJi-M0Jpl45vDuL1muwjyKfVgWDd95ZHoQjkkUpwvZ9bSEwmlA/s16000/erkekler-kad%C4%B1nlardan-ne-ister.jpg" title="Evlilikler nasıl sağlıklı yürür?" /></span></a></div><b><span style="font-family: inherit;">Sorun yaşandığında yapılan en büyük iki hata: Susmak ya da kavga etmek</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evliliğin iki kişinin de üzerine düşen sorumlulukları üstlenerek iş birliği ve dayanışma oluşturmaları ile sağlıklı yürüyebildiğini kaydeden <u><b>Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy</b></u>, böyle bir ilişkinin eşler arasındaki bağı sağlıklı ve güçlü kıldığını söyledi. Demirsoy, bu bağın güçlü olması halinde ilişkinin yaşam zorlukları karşısında daha dirençli olduğunu kaydetti. Evlilikte sorun yaşandığında genellikle iki hata yapıldığını vurgulayan Demirsoy, ya kavga çıkmasın sorun büyümesin diye susulduğunu ya da kavga edildiğini söyledi. Demirsoy sorunları uygun zaman ve zeminde, uygun üslup ile konuşmak gerektiğinin altını çizdi.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, boşanmaların artmasına ilişkin istatistikleri değerlendirerek boşanmanın nedenlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Esas neden duygusal bağın güçlü olup olmamasıdır</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Yapılan istatiktik çalışmalara göre boşanma nedenleri arasında aldatma, sorumsuzluk ve ilgisiz davranma gibi nedenlerin olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Evlilik danışmanlığına gelen çiftlerin sıklıkla dile getirdikleri sorunlara bakarak istatistiklerin gerçeği yansıttığını söyleyebilirim. Aldatma, ekonomik kriz gibi etkenlerin boşanmaya yol açtığı söylense de esas neden bu gibi yaşam durumları ile karşılaşan çiftin arasında nasıl bir ilişki olduğu ve aralarındaki duygusal bağın güçlü olup olmadığı ve kişisel özellikleri, evlilik olgunluğuna sahip olup olmamalarıdır.” dedi.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Bir amaç uğruna çaba göstermek ilişkiyi güçlendirir</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Eşler arasında sevgi ve saygıya dayalı sağlam bir ilişki varsa geçim sıkıntısı gibi yaşam güçlüklerini birlikte göğüsleyip üstesinden gelmek için iş birliği içinde çabalayabildiklerini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Geçim sıkıntısı çekmek, bir stres kaynağı olmakla birlikte öte yandan bir amaç uğruna çiftin birlikte çaba göstermesi de ilişkiyi geliştiren bir unsurdur. Aldatma tabii ki evliliğin güven temelini sarsan ve evliliğin devamını zorla sokan bir problem. Ancak bazı çiftlerin bu gibi kriz durumlarının bile üstesinden gelebildiğini görüyoruz. Bu nasıl olabiliyor diye derinlemesine baktığımızda çiftin arasındaki iletişimin niteliği ve tarafların kişilik özelliklerinin rol oynadığını görüyoruz. Hata yapan tarafın hatasının sorumluluğunu üstlenip bunu tamir etmek için çaba göstermesi, diğer tarafın da eşine hatasını tamir etme fırsatı tanıması ve affediciliği bu tarz bir evlilik krizinin üstesinden gelmeyi sağlayabiliyor.” dedi. </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Sorumlulukları üstlenmek çok önemli</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">“Evlilik iki kişinin de üzerine düşen sorumlulukları üstlenerek iş birliği ve dayanışma oluşturmaları ile sağlıklı yürüyebilir” diyen Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Böyle bir ilişki eşler arasındaki bağı sağlıklı ve güçlü kılar, bu bağ güçlü ise ilişki yaşam zorlukları karşısında daha dirençlidir. İlişki güçlü değilse en ufak bir problem bile sarsıcı etki yaratır.” dedi.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Her dönemin güçlükleri zamanında ele alınıp çözümlenmelidir</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evliliğin dönemleri, her dönemin de kendine has güçlükleri olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Bu güçlükler zamanında ele alınıp çözümlenmediğinde üzerine yenilerinin eklenmesi ile ilişkide stres artar. Örneğin yeni evli çiftin aynı evin içinde yaşamaya başlamaları ile birbirlerine ayak uydurmayı öğrenmeleri, ortak karar alabilme, maddi birliği oluşturma, akraba ve arkadaşlarla ilişkilerini düzenleme gibi konuları çözümleyip bir denge oluşturmaları gerekir. Bunların üstesinden gelemeden yeni bir dönem olan ebeveynliğe geçildiğinde bu defa çocukla birlikte gelen zorlanmalar gerilimi arttırır ve bu böyle devam eder.” dedi. </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Bu işaretler tehlike çanları olabilir!</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evlilikte bazı işaretlerin mutlaka dikkate alınması gerektiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Çatışmalar çözümsüz kalıyorsa, sevgi, saygı hoşgörü yetersizse, şiddeti ve sıklığı giderek artan kavgalar yaşanıyorsa, birbirini hor görme, aşağılama, duvar örme gibi davranışlar söz konusu ise ve eşlerin birlikte olmaktansa uzak kalma ihtiyacı ağır basıyorsa evlilik için tehlike çanları çalınıyor demektir. Bu nedenle sorun yaşandığında zaman geçirmeden çözüm arayışına girmek, kendi gayretleri ile çözümlenemediğinde profesyonel destek ile çift terapisi almak evlilik için hayat kurtarıcı olacaktır.”uyarısında bulundu.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Bu iki büyük hatadan kaçınılmalı</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evlilikte sorun yaşandığında genellikle iki hata yapıldığını vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Ya kavga çıkmasın sorun büyümesin diye susuluyor ya da kavga ediliyor. Sorunları görmezden gelmek ya da susup halı altına süpürmek, bunları çözmeyeceği gibi katlanarak büyümesine, olumsuz duygu birikimi ile patlamalara ve eşler arasında uzaklığa hizmet eder. Kavga etmek de aynı şekilde. Sorunları uygun zaman ve zeminde, uygun üslup ile konuşmak gerekir. Eşler kavga etmeden tartışmayı başarabilirlerse sorunlarını çözüme kavuşturabilirler ve evlilik sağlıklı yürüyebilir.”diye konuştu.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Zaman ayırmak ve yakınlık göstermek gerekiyor</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Sağlıklı bir evlilik için çiftlere önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, bunları birbirine zaman ayırmak, sevgi, saygı ve yakınlık göstermek olarak sıraladı.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-85777582010988075172024-03-13T21:39:00.000+03:002024-03-13T21:39:28.246+03:00Çanta alırken nelere dikkat edelim?<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7Hdt4vZwKwjkORnsIr0RUhL6-Weh4hPVjwyabOglBLv8LEgpQ_I3IGghj0BbKbYRN5d0dIvPxo3B3Wi8ycuxsQYB9u1MhcMlmPFZR-WbMt80eYkf5a-0pwKeM2ZPiswuCPzHqVzDUqRg/s800/sirt-cantasi-secme.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" border="0" data-original-height="485" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7Hdt4vZwKwjkORnsIr0RUhL6-Weh4hPVjwyabOglBLv8LEgpQ_I3IGghj0BbKbYRN5d0dIvPxo3B3Wi8ycuxsQYB9u1MhcMlmPFZR-WbMt80eYkf5a-0pwKeM2ZPiswuCPzHqVzDUqRg/s16000/sirt-cantasi-secme.jpg" title="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" /></a></div><span class="Apple-style-span" style="font-family: inherit;"><span>Kullanacağınız yerlere göre farklı boyut ve ağırlıkta çantalar almak en önemli nokta.</span></span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Sırt çantası doğada kullandığınız malzemelerden konforunuzu en fazla etkileyenlerden biridir. Tüm malzemenizi sırt çantası aracılığıyla taşıdığınızı ve uzun kış aktivitelerinde çantanın ağırlığının 30 kilograma kadar çıktığını düşünürsek doğru çantanın önemini daha rahat anlayabiliriz. Farklı kullanım alanları için farklı boyutlarda ve farklı yapılarda çantalar vardır. Çantanızı doğru seçmenizin ilk adımı kullanma amaçlarınızı belirlemeniz olacaktır. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Kullanacağınız yerlere göre farklı boyut ve ağırlıkta çantalar almanız gerekecektir. Hafta sonları, günü birlik yürüyüşlere giderken seçeceğiniz bir çanta ile bir haftalık uzun, kamplı bir faaliyet için seçeceğiniz çantanın farklı olacakları açıktır. Bunu düşünerek genel olarak üreticiler de farklı amaçlar için farklı yapı ve özellikte çantalar üretmektedirler. Çantalarda dikkat edeceğiniz temel özellik, ister günü birlik bir yürüyüş için olsun ister uzun bir kamp faaliyeti, çantanın yükünüzü omuzlarınızdan alıp kalçanıza verecek bir bel kolonu olmasıdır. Çantalarda bel kolonu artık artı bir özellik değil kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Destekli omuz kolonlarının olması da çantanın rahatlığı açısından gözden kaçırılmaması gereken konulardandır.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantanızı alırken dikkat edeceğiniz temel noktalardan bir diğeri de çantanın sırtınız için uygun bir sırt sistemine sahip olması ve doğru büyüklükte olmasıdır. En iyi seçilmiş çanta sizi faaliyet boyunca yolda bırakmayacak, rahat bir faaliyet çıkarmanızı sağlayacak bir çanta olacaktır. Farklı sırt sistemlerine sahip farklı çantalar sırtınıza farklı şekillerde uyum sağlarlar. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinrTqg5fnWlzmLIBYFSGjDNaBJKDPTaSDW6aBlpY1hKM3tbbqu3bbBiYbV9LWOJ3yG3IazHkF_DPLYOnPwSPtTjBSkEeSuEOJ2rBU0WKSIu289CCc-ry7PmYysYUisxDh92WvzFywq9cQ/s800/kadin-cantasi-alirken-nelere-dikkat-etmeliyiz.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" border="0" data-original-height="482" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinrTqg5fnWlzmLIBYFSGjDNaBJKDPTaSDW6aBlpY1hKM3tbbqu3bbBiYbV9LWOJ3yG3IazHkF_DPLYOnPwSPtTjBSkEeSuEOJ2rBU0WKSIu289CCc-ry7PmYysYUisxDh92WvzFywq9cQ/s16000/kadin-cantasi-alirken-nelere-dikkat-etmeliyiz.jpg" title="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" /></a></div><span style="font-family: inherit;">Ayarlı sırt sistemi olan çantalar sırtınıza göre rahat ayarlanabileceğinden tercih nedeni olabilir. Ancak ayarlı sırt sistemi olan çantaların da sabit sırt sistemli çantalara göre daha ağır olmaları kaçınılmazdır ve sabit bir sırt sistemi daha stabil olacaktır. Doğru boyuttaki çantayı seçmek için sırt uzunluğunuzu bilmeniz gereklidir. Bu ölçü beliniz ile boynunuz arasında uzunluktur. Bu uzunluğu çantanın sırt uzunluğu ile ölçerek doğru boyuttaki çantayı bulabilirsiniz. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Ayrıca belinizin ölçüsü de çanta boyutları hakkında karar verirken kontrol etmeniz gereken diğer bir ölçüdür. Ancak kışın çantanızı bir çok kat kıyafet ile kullanacağınızı göz önüne alarak bel uzunluğu için ekstra pay bırakmalısınız.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantanızın ağırlığı da dikkat etmeniz gereken bir başka önemli noktadır. Özellikle dağcılıkta kullanılan çantaların ağırlıkları kimi faaliyetlerde kişinin performansını etkileyebilecek önemli bir etken olabilir. Bu bakımdan alpin tırmanışçıların oldukça hafif çantaları tercih etmeleri normaldir. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantalarınızı kullanım yerinize ve kullanış stilinize göre çantanın kumaşı da dikkat edeceğiniz bir özellik olabilir. Daha dayanıklı kumaşlardan yapılmış çantalar daha uzun süre kullanabileceğiniz çantalar olacaklardır. Ancak yine çok dayanıklı olan Cordura cinsi kumaşların da diğer kumaşlara göre ağır oldukları unutulmamalıdır.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantanızın büyüklüğü kullanma amacınıza bağlı olarak değişecektir. Unutmamanız gereken büyük çantanın her zaman daha iyi olmadığıdır. Daha büyük hacimde çanta alındığı zaman daha çok ve belki de gereksiz şeylerle çantanın sonuna kadar doldurarak ağır bir çantanın taşınmasından kaçınmak daha zor olmaktadır.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com1Türkiye38.963745 35.24332212.051348337359933 0.08707199999999915 65.876141662640066 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-64709751009127096062024-03-13T21:35:00.001+03:002024-03-13T21:35:22.396+03:00Ramazan sofrasında sağlık <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrlUHZjeLvy_irdFR5qoKq9E9ancuxQsM_Vfr0VrRaUfketTCmQwUeOXHSHVDmoLn8wtNrD8Rk0A77DAl86yBY1S_AusofefccNRgsLJ0jm0D4J9XlEXY8Z0s81JV5LStSpRYH53NRfv4/s1600/Ramazan+Sofras%25C4%25B1nda+Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1k.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrlUHZjeLvy_irdFR5qoKq9E9ancuxQsM_Vfr0VrRaUfketTCmQwUeOXHSHVDmoLn8wtNrD8Rk0A77DAl86yBY1S_AusofefccNRgsLJ0jm0D4J9XlEXY8Z0s81JV5LStSpRYH53NRfv4/s1600/Ramazan+Sofras%25C4%25B1nda+Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1k.jpg" /></a><b>Oruç tutmanın sağlıklı kişiler için pek çok yararı var. Bedenimizi ve irademizi disipline sokarken ruhsal açıdan da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayabiliyor. Ancak ani biçimde değişen beslenme alışkanlığı ve özellikle yaz aylarına denk gelen Ramazan oruçlarındaki açlık süresinin çok uzun olması metabolizmamızı biraz zorlayabilir. </b><br />
<br />
Oruç tutan sağlıklı kişilerde sık görülebilen sorunların başında kilo alımı veya kilo kaybı, hazımsızlık, kabızlık, halsizlik, baş ağrısı geldiğini söyleyen Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Binnur Şimşek “Ramazan’da yeterli ve dengeli beslenmemek ve beraberinde gelen hareketsizlik sonucunda hızla kilo alma riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle Ramazan ayını rahat ve sağlıklı geçirebilmek için doğru ve sağlıklı beslenmek çok önemlidir” diyor…<br />
<b><br /></b>
<b>Mideye yüklenip sağlınızdan olmayın:</b> <div><br /></div><div>Gün boyu aç kalan mideye iftarda birden yüklenmek, birçok sağlık sorunu için zemin hazırlar. Özellikle de kan şekerinde ani yükselme, yüksek tansiyon atağı ve beyin kanaması gibi hastalıkların riski artar. Bu nedenle iftar yemeğine kahvaltılık yiyecekler ve çorba ile başlayıp 10–15 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçilmelidir. Bu süre zarfında mide rahatlar, sindirim için gerekli hazırlıklarına başlar ve ayrıca daha az yemekle doymak mümkün olur. Ana yemek olarak etli veya etsiz sebze yemekleri, makarna veya pilav, yoğurt, salata ile devam edilebilir. Mümkün olduğunca protein içeriği yüksek, karbonhidrat ve yağ içeriği daha az olan besinler tüketilmelidir.<br />
<br />
<b>Kızartmayın, haşlayın:</b> </div><div><br /></div><div>Et, balık, tavuk ve kuru baklagillerle hazırlanmış yemekler sağlıklı ve uzun süre tokluk hissi sağlayacak besinlerdir. Börek, çörek, kızartmalar, şerbetli tatlılar ve Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan pideler başlıca karbonhidrat içeren besinlerdir ve kan şekerini hızla yükseltir. Ayrıca uzun süre tokluk hissi sağlamadıkları gibi çabuk acıkmaya da yol açabilir. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya mevsim meyvelerinden yapılan tatlılar tercih edilmelidir. Çok tuzlu salamura gıdaların ve şarküteri ürünlerinin tüketiminden kaçınılmalıdır. Sebzeler ve et yemekleri kızartma yerine haşlama şeklinde hazırlanmalıdır. İftar ile sahur arasında en azından 2 öğün yapmak, yavaş ve sık aralıklı beslenmiş olmayı sağlayacak ve sindirim sistemi için de ek bir yük oluşturmayacaktır. <br />
<b><br /></b>
<b>İftardan sonra hemen yatmayın: </b></div><div><br /></div><div>İftar sonrası oluşan rehavetle hemen yatmak veya birkaç saat yatıp hemen ardından sahur için kalkmak sindirim sistemi için önemli bir yük oluşturur. Hazımsızlık, kabızlık, şişkinlik gibi şikayetlere davetiye çıkarır. Zaten reflüsü olanların yakınmaları artabileceği gibi, böyle bir hastalığı olmayan bireylerde de reflü şikayetleri gelişebilir. Yemek ile yatma arasında 1.5-2 saat olması bu şikayetlerin gelişmesini önlemeye yardımcı olacaktır. Bu nedenle iftar sonrası hemen yatılmamalıdır. Şayet yapabiliyorsak, yarım saatlik bir yürüme sindirim ve kan dolaşımı sistemimiz açısından çok yararlı olacaktır. <br />
<b><br /></b>
<b>Sahur yapmayı ihmal etmeyin:</b> </div><div><br /></div><div>Sahura kalkmadan oruç tutmak veya uykuyu bölmemek için sahurda sadece su içip yatmak yapılan en büyük hatalardandır. Ayrıca sindirim fizyolojisine de uygun değildir. Sahura mutlaka kalkılmalı, midemizi hem rahat hem de tok tutacak yumurta, zeytin, az yağlı ve tuzlu peynir, yoğurt, çiğ sebzeler, komposto ve tahıllı-kepekli ekmek gibi besinler tüketilmelidir. Doygunluk hissini arttıracağı sanılarak hamur işlerinden oluşan gıdaların tüketilmesi de yanlıştır.<br />
<br />
<b>Bol bol su için: </b></div><div><br /></div><div>Günlük sıvı alımı 2.5-3 litre düzeylerinde olmalıdır. Sıvılar arasında sağlıklı ve ilk tercih edilmesi gereken su olmalıdır. Ayrıca ayran, komposto suları, açık çay, ıhlamur da bol bol tüketilebilir. Gazlı içecekler ve bol şekerli hazır meyve suları ve soda tüketimi daha çok hararet yapabileceği ve vücudun tuz yükünü arttırabileceği için önerilmiyor. <br />
<br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-69585087322178386832024-03-13T18:23:00.002+03:002024-03-13T18:23:39.598+03:00Kilo vermek için Ramazan ayını fırsat görmeyin<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsHPJiU-JvULBeDpoWbMUe4GZRJI45ZtaCJ2-Sr8XDnAoXskGGfn1eLjZhbvEcRH65ilnNvvK8aKVzSzp24nE1xd0g6J-XX3HIx7lw22181zTNFxGaLk-igrJGGrTOa91ks4itEE3qruA/s1600/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan+Ay%25C4%25B1n%25C4%25B1+F%25C4%25B1rsat+G%25C3%25B6rmeyin.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsHPJiU-JvULBeDpoWbMUe4GZRJI45ZtaCJ2-Sr8XDnAoXskGGfn1eLjZhbvEcRH65ilnNvvK8aKVzSzp24nE1xd0g6J-XX3HIx7lw22181zTNFxGaLk-igrJGGrTOa91ks4itEE3qruA/s1600/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan+Ay%25C4%25B1n%25C4%25B1+F%25C4%25B1rsat+G%25C3%25B6rmeyin.jpg" /></a><b>Beslenme Danışmanı İsmet Tamer, Ramazan’da sağlıklı oruç tutmanın püf noktalarını anlattı. Tamer, “İftar ve sahurda meyve kurusu, ceviz, badem gibi kuru yemişleri fırsat buldukça tüketin, sahuru imsak saatine en yakın zamanda yapın. </b><br />
<br />
İftarla sahur arasında her saatte 2-3 bardak su için, sofralarınızdan süt ve süt ürünlerini eksik etmeyin, orucunuzu çorba ile açın ve en önemlisi kilo vermek için Ramazan ayını fırsat olarak görmeyin” uyarılarında bulundu<br />
<br />
Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Ramazan ayının artan sıcaklıkların kendini iyiden iyiye hissettirdiği yaz mevsimine denk gelmesi nedeniyle Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer oruç tutacakları uyardı, sağlıklı oruç tutmanın püf noktalarını anlattı. Ramazan ayının ve oruç tutmanın keyfine ve huzuruna ulaşmayı daha kolay bir hale getirmenin mümkün olduğunu söyleyen Doç. Dr. İsmet Tamer; “Yetişkin bir insan günde yaklaşık 3-4 litre sıvıya ihtiyaç duyar. Bunun yaklaşık %40’ı yemekler ve meyve suyu, maden suyu, çay vb. diğer içeceklerle karşılanabilir, ama geri kalan yaklaşık 1,5 ila 2,5 litre arası miktarın doğrudan su olarak karşılanması gerekir. Bu miktarı iftardan itibaren başlayarak sahura kadar uyanık olunan her saatte 2-3 bardak su içecek şekilde tamamlamak gerekir” dedi. Sağlıklı bir Ramazan geçirmek için iftar, sahur vaktinde tüketilebilecek gıdalar hakkında ilgi veren Tamer önerilerini sıraladı.<br />
<br />
<b>Ramazan’da zayıflama beklentisi, kilo alma ile sonuçlanmasın</b><div><b><br /></b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix5c7iJ0ot3NJ5znQidcf2Z7aVC8j1uoc079QJsVhoOTbsIcHM_5KPa9pbrpUJ3TPKm0wZ7DqS432fa9Vk7fM1RU7Bak2kDXAMn1CSIOTxb6LxckViurXrRxuMCgqk0-gbeL6JxGH-gfA/s1600/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kilo vermek için Ramazan ayını fırsat görmeyin" border="0" height="397" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix5c7iJ0ot3NJ5znQidcf2Z7aVC8j1uoc079QJsVhoOTbsIcHM_5KPa9pbrpUJ3TPKm0wZ7DqS432fa9Vk7fM1RU7Bak2kDXAMn1CSIOTxb6LxckViurXrRxuMCgqk0-gbeL6JxGH-gfA/w640-h397/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan.jpg" title="Kilo vermek için Ramazan ayını fırsat görmeyin" width="640" /></a></div><div><b><br /></b>
Kilo fazlalığı problemi olan birçok kişi Ramazan ayını oruç tutarak zayıflanacak bir fırsat olarak görebilir, oysa bu beklenti çoğunlukla ayın sonunda fazladan alınan birkaç kilo ile sonlanabilir. Ramazan ayını kilo vermek için fırsat olarak görenleri uyaran Doç. Dr. İsmet Tamer; “Ramazan ayı boyunca temel olarak günde iki öğün beslenildiği için gün boyu metabolizmanın ihtiyacı olan enerjiyi ve vücudun gereksinimi olan yapı taşlarını karşılayacak ölçüde yeterli protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri sahurda tüketirken yanında mutlaka yeterli sıvı da alınmalıdır. Bu öneri sabah ve öğlen yenilmesi gereken her şeyin sahurda tüketilmesi gibi anlaşılmamalıdır. Böyle bir durumda bir bakıma modifiye olarak Ramazan’a uyum sağlayan metabolizma, aşırı tüketilen besinlerden alınan enerjiyi kullanamaz ve sağlıksız bir kilo alımı ortaya çıkabilir” dedi.<br />
<br />
<b>Orucunuzu hafif kahvaltı ya da çorba ile açın</b></div><div><b><br /></b>
İftarda orucu hafif bir kahvaltı ya da çorba gibi sindirimi kolay gıdalarla açmak çok sağlıklı bir seçim olduğunu dile getiren Doç. Dr. İsmet Tamer; “Uzun süren açlık sonrası hızlı şekilde çok miktarda besin tüketme alışkanlığı özellikle Ramazan’da çok yaygındır. Oysaki kahvaltı ve çorba ile orucu açtıktan sonra biraz bekleyip, bu arada özellikle günlük sıvı eksiğini su, taze sıkılmış meyve suları ya da ayran gibi sıvılarla gidermeye çalışmak daha mantıklı olur” dedi. <br />
<br />
<b>İftardan 1-2 saat sonra yürüyüş yapın</b></div><div><b><br /></b>
İftar sofrasında ana yemekte et, tavuk ya da sebze yemekleri tercih edilebilir, ancak bunların az yağlı, ızgara, haşlama ya da buharda pişirme yöntemleri ile hazırlanmasına özen gösterilmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. İsmet Tamer; “Aşırı yağlı veya kızartmalar sindirimi zorlaştıracaktır. Yediklerimizi yavaş yemek, lokmaları yeterince çiğnendikten sonra yutmak ve iftardan 1-2 saat sonra yapılacak hafif bir yürüyüş, hem sindirime yardımcı olacak hem de kalp damar sağlığınız için faydalı bir aktivite oluşturacaktır. Özellikle sıcak ve uzun yaz günlerine denk gelen aylarda diyabet, kalp ve hipertansiyon hastaları ile hamile bayanların oruç tutma konusunda ısrarcı olmamaları, durumlarını mutlaka doktorları ile görüşmeleri gerekir” şeklinde konuştu.<br />
<br />
<b>Sahuru imsak saatine en yakın zamanda yapın</b></div><div><b><br /></b>
Ramazanda sahura mutlaka kalkılmalı ve mümkünse orucun başladığı imsak saatine en yakın zamanda sahur yemeği yenilmelidir diyen Tamer; “Gece erken saatte yemek yiyip yatmak ya da hiç sahur yapmamak günün ilerleyen saatlerinde kan şekerinin çok düşmesine ve sıvı eksikliğinin belirgin hale gelmesine neden olabilir. Bu durum gün içerisinde halsiz kalmanıza, konsantrasyon bozukluğuna ve dahası hayati organlarınızın çalışma düzenlerinin bozulmasına yol açar” uyarısında bulundu.<br />
<br />
<b>Oruçluyken açlık hissetmek istemiyorsanız sahurda ceviz ve badem tüketin</b></div><div><b><br /></b>
Sahurda peynir gibi süt ürünleri, yumurta, domates, salatalık gibi taze sebzeler içeren hafif ama tok tutucu bir kahvaltı yapmanın sağlıklı bir seçenek olduğunu söyleyen Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer; “Bu gıdaların arkasından çorba ve zeytinyağlı sebze yemekleri ve meyve yenebilir. Böylece hem gün boyunca gereken enerji ve vitaminler temin edilmiş olur hem de süt, süt ürünleri ve yumurta ile günlük protein ihtiyacı karşılanır. Enerji ihtiyacımızın ana kaynağı olan karbonhidrat ve tabi ki sindirim sistemimizin düzgün çalışmasına yardımcı lif ihtiyacı için de meyvenin yanı sıra tam buğday ekmeği, kepekli makarna ya da bulgur tercih edilmelidir. Ayrıca meyve kurusu ve ceviz, badem gibi kuru yemişler de fırsat buldukça tüketilmelidir. Bu gıdalar ayrıca uzun saatler boyunca tokluk hissetmemiz için de destek olurlar” dedi.<br />
<br /></div></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-7416188190215622132024-03-13T18:20:00.000+03:002024-03-13T18:20:04.988+03:00'Sahura kalkmak' mı, 'yiyip yatmak' mı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFdj7Uek1jxI3iorLzQKx7CzotMRgsplKBLRFYVzaNi-JjE-5HDlLPaCEoI1Ds6wjqTNYYzIZytDmVtUoNTwArOCu-LSSo9F1IsPyFnZJqnASgBZ7QkuyMv-EyBqdriFLvb40njq6t3IotXQ5k9b6-uE2c8MRD3R4y98v-eGlwDglk-vQJqQtZow1c/s800/Sahura%20kalkmak.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="'Sahura kalkmak' mı, 'yiyip yatmak' mı?" border="0" data-original-height="511" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFdj7Uek1jxI3iorLzQKx7CzotMRgsplKBLRFYVzaNi-JjE-5HDlLPaCEoI1Ds6wjqTNYYzIZytDmVtUoNTwArOCu-LSSo9F1IsPyFnZJqnASgBZ7QkuyMv-EyBqdriFLvb40njq6t3IotXQ5k9b6-uE2c8MRD3R4y98v-eGlwDglk-vQJqQtZow1c/s16000/Sahura%20kalkmak.jpg" title="'Sahura kalkmak' mı, 'yiyip yatmak' mı?" /></a></div><br /><div>Sahurun kişiyi oruca hazırlayan en önemli öğün olduğunu söyleyen <u><b>Diyetisyen Hatice Kübra Ekti</b></u>, “Hiç sahur yapmamakla gece sahur niyetine yiyip yatmak arasında açlık süresini uzatmak açısından pek bir fark yok. Bu nedenle yiyip yatmak yerine sahura kalkmak daha sağlıklı” dedi.</div><div><br /></div><div>“11 Ayın Sultanı” Ramazan ayı 23 Mart’ta başlıyor. Oruç ayı demek olan Ramazan’da oruç tutarken sorun yaşamamak adına neler yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği merak konusu oldu. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nden Diyetisyen Hatice Kübra Ekti de bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.</div><div><br /></div><div><b>“Sahura kalkmak” mı, “yiyip yatmak” mı?</b></div><div><br /></div><div>Ramazan ayında oruç tutarken sık yapılan hatanın sahur yapmamak olduğuna dikkat çeken Ekti, gece çeşitli sebeplerden dolayı sahura kalkmayıp belli bir saatten sonra bir şeyler yiyip yatan kişiler için şu değerlendirmelerde bulundu: “Bazı insanlar kendilerince haklı sebeplerle sahura kalkmak yerine, biraz geç saatlerde sahur niyetine yiyip yatmayı tercih ediyorlar. Ancak bu hatalı bir eylem. Zira yiyip yatmakla sahuru atlamak arasında açlık süresi açısından pek bir fark yok. Her iki durumda da açlık süremizi uzatmış oluyoruz. Bu nedenle sahura muhakkak kalkılmalı” dedi.</div><div><br /></div><div><b>“Sahur en önemli öğün”</b></div><div><br /></div><div>Ekti, sahurun insanı oruca hazırlayan en önemli öğün olduğunun altını çizdi. “Çünkü tüm gün boyunca sahurda yenen yemekler enerji olarak kullanılır” diyen Ekti, şöyle devam etti: “Sahurda tükettiğimiz besinler bizi gün boyunca tok tutmayı sağlayacak ve sıvı kaybından etkilenmemizi en aza indirecektir. Sahur atlanırsa; kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, vücudun susuz kalması gibi sağlık problemleri bizi ciddi anlamda rahatsız edebilir. Çünkü yaklaşık 14-15 saat aç kalıyoruz ve tek öğün beslenen kişiler neredeyse tüm gün aç kalmış olacaklar. Bu nedenle sahurun muhakkak vaktinde ve atlanmadan yapılması gerekir.”</div><div><br /></div><div><b>“Sahur orucu nasıl geçireceğimizi gösterir”</b></div><div><br /></div><div>“Sahurda tercih ettiklerimiz, orucu nasıl geçireceğimizi gösterir” diyen Ekti, ertesi gün açlık ve susuzluk kaynaklı sorunlar çekmemek için sahurda dikkat edilmesi gerekenleri şöyle tarif etti: “Sahurda bizleri tok tutacak, susatmayacak şeyler tercih etmemiz gerekiyor. Hafif bir kahvaltı ya da çorba, zeytinyağlı sebze yemeği gibi alternatifler de tercih edilebilir. Sahurda uzun süre tokluk hissi verecek haşlanmış yumurta, yoğurt, kefir, süt, az yağlı peynir gibi proteinden zengin besinler tüketilmesi isabetli olur. Bunlara ek olarak; çiğ fındık, ceviz, badem gibi tok tutan yağlı tohumlar, zengin lif içeriğine sahip taze sebze ve meyveler tercih edilebilir. Tam buğday veya çavdar unundan yapılmış ekmekler de kan şekerini dengede tutar ve tokluk süresini uzatır.”</div><div><br /></div><div><b>“Basit şekerden uzak durun”</b></div><div><br /></div><div>Sahurda beyaz ekmek, pilav, makarna, hamur işleri ve patates gibi basit karbonhidrat tüketiminden kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Ekti, “Zira bu besinler kan şekerinin dengesini bozar. Kan şekerini hızla yükseltip yine aynı hızla düşüren bu gibi yiyecekler ertesi gün sizi daha çok acıktıracaktır. Yine aynı şekilde pastırma, salam, sucuk ve sosis gibi işlenmiş etler ile zeytin gibi tuz oranı yüksek besinler ve şekerli içecekler susamamıza neden olacağı için bu gıdalardan kaçınmalıyız. Sahurda yağlı yiyecekler, kızartmalar, bol salçalı, baharatlı yemekler mide rahatsızlığına neden olabildiği için bu tarz gıdalar tercih edilmemelidir. Yine en sık yaşanan bir problem kabızlıktır. Bunu önlemek için düzenli lif ve sıvı alımına, harekete dikkat edilmesi şart. Takviye olarak probiyotik kullanımı fayda sağlar. Bunu hem takviye hem de besinlerle alabilirsiniz” diye konuştu. Ekti, “Ramazan’da uyku düzenimiz de çok değişir. Kaliteli ve derin uyku için yatmadan önce papatya, melisa, ıhlamur, rezene gibi sakinleştirici çaylar içebilirsiniz” ifadelerini kullandı.</div><div><br /></div><div><b>İşte dikkat edilmesi gerekenler</b></div><div><br /></div><div>Ekti, şu değerlendirmelerde bulundu: “Orucun hurma ile açılması son derece sağlıklıdır. Hurma, kan şekerini dengeye getireceği gibi, lif, potasyum, magnezyum ve B6 vitamini bakımından zengindir. İftarda tüketilecek ilk besinin ılık olmasına özen gösterilmelidir. Sindirimi zor besinlerden önce çorba ve tam tahıllı ekmek tüketilebilir. Baharatlı besinlerin tüketimi mideye rahatsızlık vereceğinden sınırlandırılmalıdır. İftar yemekleri kızartma ve yağlı pişirme teknikleri yerine haşlama, ızgara, fırın şeklinde pişirilmelidir. Hafif bir başlangıcın arından biraz ara verdikten sonra ana yemeğe başlanmalıdır. Yemeklerle beraber salata veya yoğurt tüketilmelidir. Yemek öncesi veya sonrasında yeterli su tüketimi sağlanmalıdır. Yemekten hemen sonra tatlı yerine iki saat sonra meyve tüketilebilir. Hazır işlenmiş gıda tüketiminden kaçınılmalı, olabildiğince dışarıda yenmemeli ve mümkün mertebe ev yemekleri tercih edilmelidir. Yemeklerde domates suyu, zencefil, kişniş, fesleğen, biberiye kullanılabilir. Meyve olarak da kivi, ananas, elma, çilek tüketilebilir. Yemek sonrası sindirim dostu olan ve metabolizmayı hızlandıran beyaz, yeşil ve rooibos çayları tercih edilebilir. İftardan sonra yapılacak kısa bir yürüyüş hem hazmı kolaylaştıracak hem de kabızlık çekmenize engel olacaktır.”</div><div><br /></div><div><b>Baklava yerine güllaç</b></div><div><br /></div><div>Ekti, Ramazan ile özdeşleşen güllaç ve Ramazan pidesi gibi yiyecekler için “Pideye iftar sofralarında yer verilebilir. Baklava gibi şerbetli tatlılar yerine güllaç, sütlaç gibi sütlü tatlılar haftada 1-2 kez tercih edilebilir. Yine bu tarz tatlılar hemen iftarın üzerine değil, iftardan 2 saat sonra tüketilmelidir” değerlendirmelerinde bulunurken kalp, şeker ve tansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişilerin muhakkak doktorlarına danışıp oruç tutmaları gerektiğinin altını çizerek sözlerini noktaladı.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-73344009666109092852024-03-08T17:48:00.001+03:002024-03-08T17:48:41.379+03:00Baharı kucaklamak için en güzel rotalar; uçuşsun kelebekler!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuCmk9NRWZswqgh0IzCQ0zIhgzOYO5cOa1k5hPCj5fKaYVnbSUv06XEJ0tpNtH-xaCcKKRYLdOwe7a5i6KjyZLKFtFA-8F4BMQmgSxM-zefB6Ghc_4J99U7ikRCtfjXemmyRjuNyNtoOQjv0DCp3R-zajgmSM77y5JveYnY0V9gDARk3jSR4Q9q9BXJtk/s800/1709890458_kapadokya.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Baharı kucaklamak için en güzel rotalar; uçuşsun kelebekler!" border="0" data-original-height="448" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuCmk9NRWZswqgh0IzCQ0zIhgzOYO5cOa1k5hPCj5fKaYVnbSUv06XEJ0tpNtH-xaCcKKRYLdOwe7a5i6KjyZLKFtFA-8F4BMQmgSxM-zefB6Ghc_4J99U7ikRCtfjXemmyRjuNyNtoOQjv0DCp3R-zajgmSM77y5JveYnY0V9gDARk3jSR4Q9q9BXJtk/s16000/1709890458_kapadokya.jpg" title="Baharı kucaklamak için en güzel rotalar; uçuşsun kelebekler!" /></a></div><br /><div>Sıkıldınız, yoruldunuz. Günlük koşuşturmacalar, stres; sırtınızda kim bilir hangi yükler... Hakkınızdır, bir bahar molasının tam da zamanı. Haydi pencerenizden uzatın ellerinizi. Güneşe çevirin yüzünüzü. Doğanın bu mucize renk dönüşümünü izlemek, baharı kucaklamak için harekete geçin. ‘’Peki nereye gitmeli, en iyi bahar rotaları hangisidir’’ diye soranlara öneriler Tatilsepeti’nden gelsin. </div><div><br /></div><div><b>Kapadokya’da güneşe yolculuk: </b></div><div><br /></div><div>Times Gazetesi’nin ‘’Dünyanın 25 Harika Listesi’’ne 5. Sıradan giren, UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kapadokya her mevsim gezilesi yerlerden kuşkusuz ama baharda bir başka güzel. 3 günlük uçaklı bir Kapadokya turu ile bu mucize dokuyu enine boyuna gezip, tüm güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Kişi başı 7 bin liradan başlayan tur paketine uçak biletleri, yarım pansiyon konaklama ve panoramik çevre gezileri dahil. Gezip görülecek yerler arasında Hacı Bektaş Veli Müzesi, Göreme Açık Hava Müzesi, Hunat HAtun Medresesi, Devrent ve Ihlara vadileri, Peri bacaları yer alıyor. Dilerseniz sabahın erken saatlerinde balon turuna veya at safari programına katılabilirsiniz. Şarap mahzenleri, çömlek ve deri atölyeleri de programda var. </div><div><br /></div><div><b>Avrupa şehirlerinde bahar turu: </b></div><div><br /></div><div>5 günlük Express Benelüx Paris Turu ile Avrupa’nın kalbinde Baharı yaşamak mümkün. Amsterdam, Brüksel ve Paris’te unutulmaz anılar biriktirin. Kişi başı 499 Euro’dan başlayan bu tur paketine oda kahvaltı, ekonomi sınıfı uçuşlar ve panoramik şehir turları ve transferler dahil. Avrupa sevenler için bir diğer alternatif de Klasik İtalya Turları. Venedik, Milano, Floransa ve Roma’yı gezip görmek için turun kişi başı fiyatı 599 Euro. </div><div><br /></div><div><b>Dubai mi olsun Kızıldeniz mi: </b></div><div><br /></div><div>İzmir ve Antalya çıkışlı Dubai Turları’nda Palmiye Adası ve Dubai ikonlarını gezip keşfedebilirsiniz; alışveriş yerlerine yürüme mesafesi otellerde kalacağınız bu turun fiyatı 449 Euro. Antik Mısır uygarlığına meraklıysanız baştan başa Mısır’ı keşfedebileceğiniz 7 günlük turları seçebilirsiniz. Kızıldeniz’in zengin sualtı dünyasını keşfetmek, deniz, kum ve güneşin keyfini her şey dahil otellerde çıkarmak isteyenler ise sadece Kızıldeniz’i rotasına alabilir; 5 günlük bu turun kişi başı fiyatı ise 1327 dolar. </div><div><br /></div><div><b>Mezopotamya güneşini doğurun!</b></div><div><br /></div><div>Belki de hala görmediyseniz şimdidir zamanı. Daha kaç bahar beklenir ki bu kadim şehri gezip görmek, tüm zamanların en etkileyici uygarlığının izlerini sürmek için. Mezopotamya güneşinin doğuşuna tanıklık edebilir, Mardin’i 3 günlük uçaklı bir turla keşfedebilirsiniz. Deyrul Umur Manastırı, Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi, On Gözlü Köprü, Hasankeyf, Ulu Camii, Midyat, Dara AntiK kenti, Deyrul Zaferan Manastırı, Kasımiye Medresesi, Kırklar Kilisesi… Mardin sizi çağırıyor. 3 günlük bu uçaklı turun kişi başı fiyatı 7 bin lira. </div><div><br /></div><div><b>Güneşi gemiden batırın: Yunan Adaları</b></div><div><br /></div><div>Bahar geldiyse denize açılma, yola çıkma vaktidir. Gemi ile seyahati ilk kez deneyecekseniz, uzağa gitmeye gerek yok. Kuşadası’ndan hareket eden cruise gemisi ile Yunan Adaları ve Atina’yı gezip keşfedebilirsiniz. Gemi yolculuğunda size güneş ve deniz eşlik edecek. 3 gece 4 günlük cruise turunun rotasında Patmos, Santorini, Atina ve Mikonos var. Gemide tam pansiyon konaklama ve transferlerin dahil olduğu bu turun fiyatı 299 Euro’dan başlıyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-8504943872721077732024-03-07T22:34:00.000+03:002024-03-07T22:34:41.192+03:00Evde güvenliğin 5 temel püf noktası <div><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieBBuKRUBo7n_RhYUAkZS5lvVqHe7rT91qD_D5UIYGNve0nzCxpq0Px_dH0Btt463dZB3HZfQ0h6EqNAyJuSjyHFA-jWfApBhuYJASduDY3ZHvIk9xp8WNWWqoAzAwZCVquFzQD6tJRCQ/s800/Evde+g%25C3%25BCvenli%25C4%259Fin+5+temel+p%25C3%25BCf+noktas%25C4%25B1.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Evde güvenliğin 5 temel püf noktası" border="0" data-original-height="500" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieBBuKRUBo7n_RhYUAkZS5lvVqHe7rT91qD_D5UIYGNve0nzCxpq0Px_dH0Btt463dZB3HZfQ0h6EqNAyJuSjyHFA-jWfApBhuYJASduDY3ZHvIk9xp8WNWWqoAzAwZCVquFzQD6tJRCQ/s16000/Evde+g%25C3%25BCvenli%25C4%259Fin+5+temel+p%25C3%25BCf+noktas%25C4%25B1.jpg" title="Evde güvenliğin 5 temel püf noktası" /></a></div><span style="font-size: medium;"><br /></span></b></div><div><b><span>Bahar ayının gelmesiyle birlikte taşınma ve tadilat işleri de hızlanmaya başladı. </span></b></div><div><br /></div><div>Yeni bir eve taşınmak veya oturulan evi yeniden dekore etmek hepimizi heyecanlandırıyor. Duvarın rengi, koltukların konforu, perdelerin uyumu derken liste uzayıp gidiyor… Peki, bu listede güvenlik sistemleri kaçıncı sırada? </div><div><br /></div><div>Yeni taşınacağınız ya da yenileyeceğiniz evinizde güvenlik sistemlerini yapılacaklar listenizin en başına eklemek güvenli ve konforlu bir yaşamın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. 70 yıla yaklaşan deneyimiyle tam kapsamlı güvenlik hizmetleri sunan Kale Endüstri Holding, evinizi ve sevdiklerinizi korumak için alınması gereken 5 temel güvenlik önlemine dikkat çekiyor. </div><div><br /></div><div>Evinizde alacağınız bazı güvenlik önlemleri ile hem sevdiklerinizi koruyabilir hem de mal kayıplarınızı en aza indirebilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken ise evinizin ihtiyacı olan güvenlik açıklarını tespit ederek o alanları güçlendirmek. ‘Tam Kapsam Güvenlik’ anlayışıyla; kilitten çelik kapıya, çelik kasadan pencereye ve elektronik güvenlik sistemlerine kadar tüm güvenlik çözümlerini bir arada sunan Kale Kilit Türkiye Satış Pazarlama Direktörü Semih Teker, evlerdeki güvenlik açıklarını tespit etmek için rehber niteliğindeki 5 önemli noktayı sıraladı. </div><div><br /></div><div><b>1. Taşınınca güvenlik için anahtarı değiştiriyoruz, peki ya kapı?</b></div><div><br /></div><div>Yeni bir eve taşınanların güvenlik için ilk aklına gelen önlem kapı kilidini değiştirmek oluyor. Ancak kilidin yanı sıra kapının ne kadar sağlam ve güvenli olduğunu da mutlaka hesaba katmak gerekiyor. Çelik kapı alırken model ve renk seçiminin çok ötesinde kapının sizi ne kadar koruyabileceğini sorgulamak kritik önem taşıyor. Bu noktada çelik kapı seçiminde sorulacak soruların başında kapının güvenlik seviyesi geliyor. Çelik kapılarda güvenlik seviyesi 1 ila 6 arasında değişiyor. 5. ve 6. güvenlik seviyesine sahip kapılar ise zırhlı kapı kategorisine giriyor. </div><div><br /></div><div>Kale Çelik Kapı, yüksek güvenliğe ihtiyaç duyulan mekanlarda tercih edilen zırhlı kapılar ile aynı güvenlik seviyesine sahip çelik kapıları, istediğiniz modelde tasarlayıp üretebiliyor. Böylece güvenlikten ödün vermeden hayalinizdeki kapı tasarımına sahip olmanızı sağlıyor.</div><div><br /></div><div>Güvenlik seviyesinden tam not aldıktan sonra kapınız için diğer önemli noktalardan biri de tam olarak ölçünüze göre üretilmesi. Bu size güvenlik açısından ne sağlar? Satın alacağınız standart ölçülerdeki bir kapı sizin kapı ölçünüze uymadığında ölçü farkları genellikle köpük veya mdf gibi malzemelerle doldurularak gideriliyor. Elbette bu malzemeler darbe ve zorlama anında gerdirmeye dayanıklı olmuyor ve böylece kötü niyetli kişiler kapınızı kolayca açabiliyor. Bu nedenle kapının güvenlik işlevini yerine getirebilmesi için ölçüye uygun şekilde özel olarak üretilmesi gerekiyor. Hem ölçüye hem de istenilen model ve renk seçeneğine göre butik kapılar üreten Kale Çelik Kapı, kişiye özel ürettiği bu kapılarla zevkinize göre dekore ettiğiniz evinizde güven ve huzur içinde vakit geçirebilmenize fırsat tanıyor. </div><div><br /></div><div><b>2. Alarm sistemi siz yokken de evinizdeki gözünüz olsun</b></div><div><br /></div><div>Ev alarm sistemleri, evinizde güvende olmanızı sağlamanın yanı sıra siz evde yokken de 7/24 aktif olarak çalışarak gözünüz kulağınız oluyor. Huzurlu ve güvenli bir yaşam alanına imkan tanıyan Kale Alarm; izinsiz girişler, su baskınları, yangın ve benzeri acil durumlarda alarmı aktifleştirerek gerekli müdahalelerin anında yapılabilmesini sağlıyor.</div><div><br /></div><div><b>3. Evde kasa bulundurmayı ihmal etmeyin</b></div><div><br /></div><div>Ama az ama çok, ama çok kıymetli ama manevi değeri var… Evinizde kaybetmeyi aklınıza bile getirmek istemeyeceğiniz birçok eşyanız ya da değerli evraklarınız olabilir. Bu nedenle evinizde ihtiyacınız olacak boyutta bir kasa bulundurmak değerlerinizi koruma altına alabilmeniz açısından önemli. Kale Çelik Kasa’nın ev tipi dijital kasa modelleri duvara, dolaba, zemine veya yere uygun montaj özellikleriyle istediğiniz gizlilik seviyesini sunarak istenmeyen bir olay karşısında riski minimum düzeye indirebiliyor. Ayrıca geniş renk seçeneği ile ev dekorasyonunuza kolayca uyum sağlayabiliyor. </div><div><br /></div><div><b>4. Deprem sırasında hızlı tahliye sağlayan kilit sistemi önemli</b></div><div><br /></div><div>Aktif fay hatlarının üzerinde konumlanan ülkemizde, en önemli gündem maddelerimizin başında deprem yer alıyor. Bu doğal afete karşı bireysel önlemlerin de çok önemli olduğunu her bir depremde daha da iyi anlıyoruz. Kale Kilit, mandal ve sürgü otomatik kilitleme fonksiyonlu kilitleri ile deprem sırasında hızlı tahliye imkanı sunuyor. Bu ürün, kilitli bir kapının tüm kilitlerini, yalnızca hane içerisinden ve kapı kolunu indirmek suretiyle açabilmenizi sağlıyor.</div><div><br /></div><div><b>5. Pencereleri dıştan ve içten koruma altına almak mümkün</b></div><div><br /></div><div>Daireniz giriş katı ya da giriş katına yakın bir katta yer alıyorsa ilk akla gelen önlem parmaklık taktırmak oluyor. Ancak kötü niyetli kişiler bu dış etkeni atlattıktan sonra evinize rahatça girebiliyor. Ev içinde alacağınız bazı önemler ise evinizi hem dıştan hem de içten korumanızı sağlıyor. Bunlardan biri de Kale Alarm’ın cam kırılma dedektörü. Ses ve cam kırılma esnasında çıkan akustik frekansları analiz etme teknolojisine sahip olan bu dedektör, birden fazla pencereyi de kontrol edebiliyor. Cam kırılma dedektörü, yanlış alarm engelleyici özelliğiyle gereksiz panikleri de engelliyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-28029256497275290502024-03-06T21:51:00.000+03:002024-03-06T21:51:20.079+03:00Mobbing bir insanlık suçudur <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgXYqm6X5aKWGP2Edy4qTxco6Z8p-gT8zK7EDODgYsA-k5RqNEFgOoCetVLFdcg_-i7ki3ZfhgkE3pGbsy6cDMPM-YTRsYrWtdQlCjstJT4vtivDw5lmQtePS7kZjadkdlH-tq2onrISrIrDusGs5AjxcOIIyyO6uj1N9qvPptOXB7zfnv2pPi5mRN/s800/mobbing-suctur.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Mobbing bir insanlık suçudur" border="0" data-original-height="500" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgXYqm6X5aKWGP2Edy4qTxco6Z8p-gT8zK7EDODgYsA-k5RqNEFgOoCetVLFdcg_-i7ki3ZfhgkE3pGbsy6cDMPM-YTRsYrWtdQlCjstJT4vtivDw5lmQtePS7kZjadkdlH-tq2onrISrIrDusGs5AjxcOIIyyO6uj1N9qvPptOXB7zfnv2pPi5mRN/s16000/mobbing-suctur.jpg" title="Mobbing bir insanlık suçudur" /></a></div><br /><div>Danışman, Eğitmen ve Yönetici Koçu Selmin Gök, mobbingin hukukta tanımlanmış bir insanlık suçu olduğunun altını çizerken bu sorunla mücadelede liderlik gelişim programlarının ve kurum politikalarının önemini vurguladı.</div><div><br /></div><div>Mart ayında genç bir bankacının mobbing nedeniyle intihar ettiği iddiası basında ve sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, dikkatler bir kez daha Türkiye’deki mobbing mağdurlarıyla birlikte iş yerlerinde mobbingi önleyici faaliyet ve uygulamalara çekildi. Psikolojik şiddet, baskı, yıldırma, zorbalık, taciz, rahatsız etme ve sıkıntı anlamlarında kullanılan ve iş yerlerinde genellikle gücü elinde bulunduran kişi ya da grupların diğerlerine psikolojik yollardan sistematik ve uzun süreli uyguladığı baskıyı ifade eden “mobbing”in, hukukta tanımlanmış bir insanlık suçu olduğunu belirten Selmin Gök “Mobbinge uğrayanlar sıklıkla stres, uyum bozukluğu ve depresyon yaşıyor. Yalnızlaşıyor, özgüveni düşüyor, çıkmaz bir durumda olduğunu düşünüyor ve sonuç olarak yaşama sevincini kaybediyor. Tüm bu ruhsal çöküntü ve buhran, fiziksel hastalıklara ve ne yazıkki intihar vakalarına neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.</div><div><br /></div><div>Yatay, dikey ve düşey mobbing olmak üzere üç türü bulunan mobbingin en yaygın olanının yöneticilerin astlara uyguladığı düşey mobbing olduğuna işaret eden Gök “Çalışana kaldıramayacağı kadar iş yükü vermek, özgüveni yok etmeye yönelik davranışlardan en yaygın görülen şekli olarak işini beğenmemek, işini ve davranışlarını sürekli eleştirmek, itibarsızlaştırmaya yönelik davranışlarda bulunmak örneğin dedikodusunu yapmak, herkesin içinde ya da tek başına olduğunda çalışanın giyimini, tarzını, seçimlerini aşağılamak, çalışanla dalga geçmek, açık ya da imalı olarak istifa etmesini istemek gibi birçok somut davranış örneği mobbing kapsamındadır” dedi. </div><div><br /></div><div><b>Türkiye’de kadınların yüzde 70’i mobbinge uğruyor</b></div><div><br /></div><div>Mobbing dava başvurularına ve mobbingin ruhsal etkileri üzerine çalışan kliniklerin istatistiklerine bakıldığında Türkiye’de mobbing mağdurlarının yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Şiddetin cinsel, fiziksel, finansal, duygusal tüm türlerine bakıldığında benzer istatistiklere ulaşılıyor. Haklar ve yaşam koşulları anlamında fırsat eşitliğinin olmayışı, ataerkil sistem içerisinde kadının hak ettiği yerde olamaması, yasaların ve süreçlerin yetersiz veya aksak işlemesi kadına yönelik şiddetin artışını da körüklüyor. </div><div><br /></div><div>Türkiye’de kazanılan ilk mobbing davasının 2008 yılında Tülin Yıldırım’ın uzun süreli mücadelesinin sonunda olduğunu ileten Selmin Gök, mobbingin ispatının zorluğu, dava süreçlerinin uzunluğu ve yoruculuğunun mobbing mağdurlarının süreç içerisindeki direncini kırdığına işaret etti ve mobbinge maruz kalan kişilere şu önerilerde bulundu: “Sınırlarınıza sahip çıkın. İspatınızı kolaylaştırmak için mobbing günlüğü tutun. Alo 170 SGK danışma hattını arayın, şirket içindeki insanlarla konuşun, onlardan yardım isteyin. Uzun süreli ve tekrar eden şekilde şiddet içeren davranışlara maruz kalıyorsanız “Bende ne kusur var, acaba ben neyi hatalı yapıyorum” gibi düşüncelerden çıkın. Özgüveninizi ve itibarınızı başkalarının eline teslim etmeyin. Hukuki olarak haklarınızı ararken aynı şirket içerisinde çalışmaya devam etmek sizi psikolojik olarak katlanamayacağınız bir seviyeye getiriyorsa o şirketten ayrılın”. </div><div><br /></div><div><b> “Kurum kültürü” ve “liderlik gelişim programları” kritik önem taşıyor </b></div><div><br /></div><div>Çalışma hayatında hangi görevde ve unvanda olursa olsun bir kişinin diğer bir çalışanın hayatla ilişkisini zayıflatacak kadar şiddet uygulamasının asla kabul edilemeyeceğinin altını çizen Gök; şirketler için açık, şeffaf iletişimi destekleyen, çalışanların psikolojik, ruhsal ve sosyal güvenliğini sağlayan bir kültür oluşturulmasının kritik önemde olduğunu belirtti ve şu değerlendirmelerde bulundu:</div><div><br /></div><div>“Bugüne kadar her seviyeden binlerce yöneticiye liderlik eğitimleri ve koçluk veren bir kişi olarak tepe yöneticilerin günümüz liderlik anlayışının bir gereği olarak barışçıl, gelişimi destekleyen, açık ve şeffaf iletişim kurulan, çeşitliliğe alan yaratan, demokratik ve insani değerler açısından etik bir kültür inşa etmek için kritik rolde olduklarını iletmek isterim. En tepeden başlamak üzere tüm yöneticiler, bu kritik rolün sorumluluğun alarak, kurum içinde neler olduğunu sistematik olarak araştırmalı, kontrol noktaları geliştirmeli, çalışanlarla yakın temasta olmalıdır. Şirketler tüm yönetim seviyelerinin sürekli gelişimlerini liderlik eğitim programları aracılığıyla desteklemeli ve mobbingi önleyici politikalar geliştirmelidir”.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-50227105659744527162024-03-06T16:35:00.006+03:002024-03-06T16:37:44.476+03:00SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXPyEPOwmLz20qD-rkeBHrsb3Kk95BLcMzGmEF0PWIkXVT_FvAKyRP2XqomP7Ek6uPr6lPS3BtMfvCvuBLnc4URsb17nc_PvrQIm1YQr0sauui5FgmUIuHVxncXE0l-_F683p1kY5NPzilBwEE0zZt4RbaA0MTyDf8vLuzmUcSGu3a5FBd9kBbIT8tnVE/s800/G%C3%B6rsel%201.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" border="0" data-original-height="790" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXPyEPOwmLz20qD-rkeBHrsb3Kk95BLcMzGmEF0PWIkXVT_FvAKyRP2XqomP7Ek6uPr6lPS3BtMfvCvuBLnc4URsb17nc_PvrQIm1YQr0sauui5FgmUIuHVxncXE0l-_F683p1kY5NPzilBwEE0zZt4RbaA0MTyDf8vLuzmUcSGu3a5FBd9kBbIT8tnVE/s16000/G%C3%B6rsel%201.jpg" title="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" /></a></div><br /><div>Türkiye’yi dondurulmuş pizza ile tanıştıran sektörün lider markası SuperFresh; “Pizza Aşkı” iletişim platformuyla sahiplendiği pizza kategorisini, bu yıl KidZania’da yer alan SuperFresh Pizza Şefleri Atölyesi’ne “Çocukların Pizza Aşkı Bambaşka” mesajıyla taşıdı. Atölyede kendi pizzalarını hazırlayan çocuklar, hayal güçlerinden yola çıkarak pizza aşkını resimlerine yansıttı. </div><div><br /></div><div>Dondurulmuş gıda sektörünün Türkiye’de kurucu ve lider markası SuperFresh, uzun yıllardır ilgiyle takip edilen “Pizza Aşkı" platformunu çocuklarla buluşturdu. </div><div><br /></div><div>“Pizza Aşkı” iletişim platformuyla sahiplendiği ve açık ara lider olduğu pizza kategorisini “Çocukların Pizza Aşkı Bambaşka” mesajıyla KidZania’daki SuperFresh Pizza Şefleri Atölyesi’ne taşıyan SuperFresh, burada düzenlediği etkinliklerle hem gelecek nesilleri sürdürülebilir üretim konusunda bilinçlendirmeyi hem de çocukların kişisel gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-TYi8dcBoYPjpifceOhUSNZPwr7CqL7sOzQKmd8IM6uQJd298QpDLCTSoqRgAU3lBfsRayu-_W0hYSpgLA1ELfuwEqcnTx9-E1lS2cJ9ntGG6fquZ5J3d1m5xXFZzQw6wa4nzBU7LnqtS7YWNl31hhVco7jlsPzA_lXJGxL4KphXZirdfHfbH7G0oAm8/s1067/G%C3%B6rsel%202.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" border="0" data-original-height="1067" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-TYi8dcBoYPjpifceOhUSNZPwr7CqL7sOzQKmd8IM6uQJd298QpDLCTSoqRgAU3lBfsRayu-_W0hYSpgLA1ELfuwEqcnTx9-E1lS2cJ9ntGG6fquZ5J3d1m5xXFZzQw6wa4nzBU7LnqtS7YWNl31hhVco7jlsPzA_lXJGxL4KphXZirdfHfbH7G0oAm8/s16000/G%C3%B6rsel%202.jpg" title="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" /></a></div><br /><div>Sömestr döneminden itibaren başlayan bu keyifli etkinliklerde, SuperFresh Pizza Şefleri Atölyesi’ne katılan çocuklar hem kendi elleriyle pizza yaptılar hem de pizzaya aşklarını çizim atölyesinde resmetme fırsatı buldular. Atölyede gönüllerince zaman geçiren çocuklar, SuperFresh’in sürdürülebilir üretim yolculuğu ve pizza üretim süreci hakkında da ayrıntılı bilgi edindi. Türkiye’nin en çok haneye giren pizza markası SuperFresh, atölye çalışmaları aracılığıyla çocukların iletişim, analitik düşünme, motor becerilerinin gelişimine destek olurken, aynı zamanda geleceğin pizza şeflerine gerçek bir deneyim ortamı yaşatmaya devam ediyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-26032308012542638302024-03-05T22:31:00.007+03:002024-03-05T22:32:05.345+03:00Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil! <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjY8shX6TTqu8qgfv2ma6GGimirgOHvphxuQBIWJ4BfBlYZJCvw-nGTW1EYCWIaqsAw5gljLoVTjE6_m_xYJCnuB6yaIQjwVRC8QyCakRtHhAn88-JOQQ1p7o6VM33zxn2xnZAfzppvnCpM9T47RaxSsnE1OGP5d0OoLQKguFcv1PTi4lW0_mmSyl7vSag/s800/Sadece%20kimlik%20kart%C4%B1yla%20yurt%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20tatili%20hayal%20de%C4%9Fil!.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjY8shX6TTqu8qgfv2ma6GGimirgOHvphxuQBIWJ4BfBlYZJCvw-nGTW1EYCWIaqsAw5gljLoVTjE6_m_xYJCnuB6yaIQjwVRC8QyCakRtHhAn88-JOQQ1p7o6VM33zxn2xnZAfzppvnCpM9T47RaxSsnE1OGP5d0OoLQKguFcv1PTi4lW0_mmSyl7vSag/s16000/Sadece%20kimlik%20kart%C4%B1yla%20yurt%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20tatili%20hayal%20de%C4%9Fil!.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div>Türkiye’nin Lider Seyahat Pazaryeri Enuygun.com, yurt dışında sonbahar-kış tatili yapmak isteyenler için pasaport ve vize gerekliliği olmadan, sadece çipli kimlik kartı ile gidilebilecek yurt dışı rotalarını derledi. Üstelik bu rotalarda Euro olmadan da seyahat etmek mümkün.</div><div><br /></div><div>Türkiye’nin Lider Seyahat Pazaryeri Enuygun.com, yıl bitmeden yurt dışı seyahati yapmak isteyenler için Türkiye Cumhuriyeti çipli kimlik kartı ile giriş yapılan ülkeleri derledi. Vize ve pasaport gerekliliği olmadan, bir anda karar verseniz bile engele takılmadan kolayca ziyaret edebileceğiniz ülkeler arasında Gürcistan, Moldova, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bulunuyor. Ayrıca bu ülkeler ekonomik bir yurt dışı tatilinin de kapılarını aralıyor. </div><div><br /></div><div>Euro haricinde kendi para birimleriyle de gezebileceğiniz pasaportsuz ülkeleri şöyle sıralanıyor:</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi40RFpgshlMDmZsHt4kpVxg8WhFA-kiQApWnjp3g6L9P1_InaRho9sl9HND7rbdBL2awgPBmDvf5miqPsXN4twugzEwdvThHxcVlnRfwaZGGnY5KYAi5dk4O-yKe_sL73uJCc4uJWerJ5hFTlLaLCBW6nRdwKg2hSbESqB69-uXmB4DwXOLK7X87y8TY8/s800/G__rcistan.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="481" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi40RFpgshlMDmZsHt4kpVxg8WhFA-kiQApWnjp3g6L9P1_InaRho9sl9HND7rbdBL2awgPBmDvf5miqPsXN4twugzEwdvThHxcVlnRfwaZGGnY5KYAi5dk4O-yKe_sL73uJCc4uJWerJ5hFTlLaLCBW6nRdwKg2hSbESqB69-uXmB4DwXOLK7X87y8TY8/s16000/G__rcistan.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Gürcistan</h3><div>Gürcistan hem kara yolu hem de hava yolu ile ziyaret edilebilen, doğası kadar mimarisiyle de dikkat çeken bir ülke. İstanbul’dan uçakla bir saat içinde Karadeniz kıyısındaki Batum’da ya da başkent Tiflis’te olabilirsiniz. Ülkeye otobüs seçeneğini değerlendirerek ve manzaranın keyfini çıkararak yolculuk yapmak da mümkün. </div><div><br /></div><div>Seyahatiniz için Batum’u tercih ederseniz şehirde gezilecek pek çok nokta var. Batum gezilecek yerler listenizde iki aşığın hikayesini anlatan modern Ali ve Nino heykelleri, sahil hattındaki 7 kilometrelik Batum Bulvarı, panoramik dönme dolap, yeşilin tonlarıyla büyüleyen Batum Botanik Bahçesi yer almalı. Yılbaşından önce yurt dışı seyahatine çıkmak isteyenler için Batum uçak bileti fiyatları 1.790 TL’den başlıyor.</div><div><br /></div><div>Eğer başkent Tiflis’i tercih edecekseniz de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında Eski Tiflis ve 4. yüzyıla tarihlenen kalesiyle meşhur Kala bölgesi var. Sameba Katedrali, Rike Park, Özgürlük Meydanı ve Barış Köprüsü de Enuygun.com’un Tiflis’e dair diğer önerileri. </div><div><br /></div><div>Sadece kimlik kartıyla gidilebilecek yurt dışı rotalarından Gürcistan’ı seçenler ülkedeyken haçapuri ile Gürcü mantısı hinkaliyi mutlaka tatmalı. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB_lHmjzDOmuPF4aC52Tf5R8zXD66i818ON8nMGBMd_FsG6DXDrktLUIt5NOJIY_UdnZh44Nj1WfI4a4dU2ueihFUp9ivQKOvZWlFX0hD-YnY6zkmkvO-BCSzBXlrnCkvNS8xuXuwfuWoRleVNt7SFqT2viFqKrpI4huQ4BZJTYpFDcQu-Vp7ZyXowhyphenhyphens/s800/Moldova.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB_lHmjzDOmuPF4aC52Tf5R8zXD66i818ON8nMGBMd_FsG6DXDrktLUIt5NOJIY_UdnZh44Nj1WfI4a4dU2ueihFUp9ivQKOvZWlFX0hD-YnY6zkmkvO-BCSzBXlrnCkvNS8xuXuwfuWoRleVNt7SFqT2viFqKrpI4huQ4BZJTYpFDcQu-Vp7ZyXowhyphenhyphens/s16000/Moldova.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Moldova</h3><div>Çipli kimlik kartıyla 90 güne kadar kalınabilecek Moldova’nın en popüler şehri Kişinev. Direkt uçuşlarla gidilebilecek Kişinev’de gezilecek yerlerin başında Moldova Ulusal Tarih Müzesi geliyor. 14. yüzyılda yaşamış Moldova Prensi Stephen The Great anısına yapılan heykelle bütünleşen Great Central Park, iki meydanı birleştiren uzun bulvar Stefan Cel Mare Bulvarı, Zafer Takı, Katedral Parkı ve Nativity Katedrali ise keşfetmeniz gereken diğer yerler. </div><div><br /></div><div>Moldova’ya seyahat ederseniz tatmanız gereken lezzetler arasındaysa polenta, lezzetli tavuk yemeği racitura ve erişte çorbası zama bulunuyor. Cazibe noktaları, lezzetli yemekler ve farklı bir kültürün izleriyle dolu bir yolculuk için Moldova’ya uçak biletleri yılbaşına dek dönem için 2.130 TL’den başlıyor. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGhyphenhyphenbVkC01l9UYQu2ia_YQT_0sDxxDUWZuQtBj6puvhvS-O_I5JRidsXkdy09buGAj_3StqThcoN-w6khnnAqOOgae3ce6xJIW9z6-z6W_sKmhwR8cMPkuiIG9hdHLxpVTLhBhdmo4Ntt5EGjsUzPyt5NzlV8rE31xiNpSeYLsj5z2U4PKS5f9edsJXhI/s800/Azerbaycan.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="521" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGhyphenhyphenbVkC01l9UYQu2ia_YQT_0sDxxDUWZuQtBj6puvhvS-O_I5JRidsXkdy09buGAj_3StqThcoN-w6khnnAqOOgae3ce6xJIW9z6-z6W_sKmhwR8cMPkuiIG9hdHLxpVTLhBhdmo4Ntt5EGjsUzPyt5NzlV8rE31xiNpSeYLsj5z2U4PKS5f9edsJXhI/s16000/Azerbaycan.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Azerbaycan</h3><div>Çipli T.C. kimlik kartı ile ziyaret edilebilen ülkelerden Azerbaycan’da vizesiz 90 güne kadar kalınabiliyor. Azerbaycan’ın en çok ziyaret edilen şehirleri Bakü ve Gence, ülke mutfağının lezzetli yemeklerinin sunulduğu restoranlarıyla, keyif veren parkları ve meydanlarıyla, müze, tiyatro salonu ve konser alanlarıyla sıkılmadan günlerce kalınabilecek yerler. Başkent Bakü’nün eski yerleşimi ‘İçeri Şehir’ UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Burada Şirvanşahlar Sarayı, Multan Kervansarayı ve Muhammad Camii gibi cazibe merkezlerini ziyaret edebilirsiniz. Öte yandan Hazar Denizi boyunca modern gökdelenlerin oluşturduğu silueti seyre dalabilirsiniz. Pek çok hava limanından direkt uçuşlarla Bakü’ye ulaşılabiliyor. Bakü uçak bileti alarak keyifli bir tatil için ilk adımı atabilirsiniz. Yılbaşına dek olan dönem için Bakü uçak bileti fiyatları 2.950 TL’den başlıyor.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6jj5AVIx0sX-EzJjyi9ILXjLGw2xa6Yfv1iGUcT5PSCwAhgb_t93CM4g0eLzG7boWtPx4vz7mRC2AHaCWNpJficLyVmuR5NKl6d54q4qTNzzkqoXxlkbLN5eh4zbQr48gXvHhlnsc_MJpicJDExfiGJC9K5Ubfoa_OA0HNCXb1r5FtT5rxvojpsc2yno/s800/Kibris.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="450" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6jj5AVIx0sX-EzJjyi9ILXjLGw2xa6Yfv1iGUcT5PSCwAhgb_t93CM4g0eLzG7boWtPx4vz7mRC2AHaCWNpJficLyVmuR5NKl6d54q4qTNzzkqoXxlkbLN5eh4zbQr48gXvHhlnsc_MJpicJDExfiGJC9K5Ubfoa_OA0HNCXb1r5FtT5rxvojpsc2yno/s16000/Kibris.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti</h3><div>Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 30 güne kadar ziyaretlerinde çipli kimlik kartlarıyla giriş yapabildiği Kuzey Kıbrıs, yıl bitmeden keyif dolu bir tatil yapabilmek için ideal bir rota. Turizm ülkesi Kuzey Kıbrıs, sosyal hayatı, tarihi, kültürü ve yemekleriyle ziyaretçilerinin beğenisini kazanıyor. Hafta sonu tatillerinde olduğu kadar uzun süreli tatiller için de eşsiz bir rota olan Kıbrıs’ta tarihi bölge Bellapais’in yanı sıra Girne Kalesi ve Selimiye Camii görülebilir. Ülkedeki bir diğer popüler şehir Gazimağusa’da ise Karpaz Yarımadası’nın ucuna yolculuk yapabilir, Dipkarpaz’da günbatımının güzelliğine tanık olabilirsiniz. Türkiye’nin her yerinden direkt ya da aktarmalı uçuşlarla ortalama 1,5-2 saatte ulaşılabilen Kuzey Kıbrıs için biletinizi hemen alabilirsiniz. Yıl bitmeden Kıbrıs’a gitmek isterseniz uçak bileti fiyatları 900 TL’den başlıyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-80445376176209703212024-03-04T21:51:00.003+03:002024-03-04T21:51:18.158+03:00Besinlerin ruh haline etkilerini biliyor musunuz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDsjEnjK-ZYxwNUEldsLzp_CFqt2KT9xeJSrt2knnKAY_kaNgDa-iyTQnIoxANPcLe2BwNBVqPkcXAik86UirHZ-xW2mhg41i5p4YyIOLNCvcBh4LYjYzMCLjydN_alIw0EtQEC3DoaYKqlcYusKyAF9qy2LQMf2axil3RebSLdcOcE42P1gr7VpERzdY/s800/unutkanlik-min.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Besinlerin ruh haline etkilerini biliyor musunuz?" border="0" data-original-height="535" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDsjEnjK-ZYxwNUEldsLzp_CFqt2KT9xeJSrt2knnKAY_kaNgDa-iyTQnIoxANPcLe2BwNBVqPkcXAik86UirHZ-xW2mhg41i5p4YyIOLNCvcBh4LYjYzMCLjydN_alIw0EtQEC3DoaYKqlcYusKyAF9qy2LQMf2axil3RebSLdcOcE42P1gr7VpERzdY/s16000/unutkanlik-min.jpg" title="Besinlerin ruh haline etkilerini biliyor musunuz?" /></a></div><div><b>Mevsim geçişlerinde yaşanan duygusal dalgalanmalar, zaman zaman hayatı zorlaştırabiliyor. </b></div><div><br /></div><div>Araştırmalara göre, günlük yaşamdaki besin tercihleri de ruh sağlığı üzerinde etkili oluyor. Neyse ki, bazı meyve ve sebzeler ile balık, kuruyemiş ve çikolata gibi gıdalar, ruhsal ve mental sağlığı pozitif etkiliyor. Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Kübra Sert, ilkbahara adım attığımız bugünlerde modumuzu yükselten besinleri anlattı.</div><div><br /></div><div>Araştırmalara göre, tükettiğimiz besinler yalnızca bedensel sağlığı değil ruhsal sağlımızı da etkiliyor. İlkbahar ve yaz aylarında yetişen meyve ve sebzelerle birlikte balık, kuruyemiş ve çikolata gibi bazı gıdalar, ruh sağlığına iyi geliyor. Medicana Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Kübra Sert, ruh haline iyi gelen besinlerle ilgili önerilerde bulundu. “Tükettiğimiz besinlerin beden sağlığımıza olduğu kadar ruh sağlığımıza etkileri de çok önemli” diyen Sert; doğru besin tercihleriyle depresyon, anksiyete gibi duygu durum bozukluklarının etkilerini azaltmanın mümkün olduğunu söylüyor. </div><div><br /></div><div>Doğru beslenme tarzı ile beyin fonksiyonlarının etkili çalışmasına katkıda bulunulduğunun altını çizen Dyt. Kübra Sert, şöyle devam ediyor: “Belirli gıdalar, sinirler arası iletişimi sağlayan nörotransmitterlerin öncüleri olduğundan, beynin kimyasal bileşimini ve beyin fonksiyonlarını etkiler. Tüketilen besinlerin çeşitliliğine göre mental sağlık ve ruh hali etkilenebilir.” </div><div><br /></div><div>Dyt. Kübra Sert, ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olan besinleri ise şöyle sıralıyor:</div><div><br /></div><div><b>KAKAO: </b>Endorfin salgılanmasına destek olan kakao kişinin kendini mutlu hissetmesini sağlar. Yeterli porsiyonlarda çikolata tüketimi hem lezzetiyle hem kokusuyla mideyi ve beyni besler. Güçlü bir antioksidan içeriğine sahip çikolatanın yapılan bazı çalışmaların sonucunda kalp hastalıkları üzerindeki olumlu etkileri gözlemlendi.</div><div><b>BALIK:</b> Deniz ürünleri tüketimi vücuttaki serotonin miktarını artırarak, ruh hali üzerinde olumlu etkiler gösteriyor. Bunun yanında artan omega-3 alımıyla beraber uyku ve iştah kontrolünün sağlamsına fayda gösterir.</div><div><b>MEYVE-SEBZELER: </b>Antioksidan içeriği yüksek olan besinlerdir. Vücuttaki inflamasyon seviyelerini düşürücü etki gösterir. Özellikle muz tüketimi, yüksek potasyum içeriğinden kaynaklı sinir sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. İlkbahar ve yaz döneminde bollaşıp çeşitlenen meyve ve sebzeleri tüketmenin depresyon ve duygu durum bozuklukları üzerinde olumlu etkileri bulunuyor.</div><div><b>KURUYEMİŞLER: </b>Yağlı tohumlar olarak da bildiğimiz kuruyemişler E vitamini deposudur. Serotonin üretiminden sorumlu triptofandan zengin besin öğeleridir. Triptofan içeriklerinin yüksek olması sebebiyle doğrudan ruh halimiz üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Özellikle; badem, kaju, ceviz, ay çekirdeği triptofanın en iyi kaynaklarından. Badem, çinko ve selenyum içeriğinin zengin olmasından kaynaklı depresyon üzerinde olumlu etkiler gösteriyor. Kuruyemişler bitkisel protein, sağlıklı yağlar ve lif bakımından zengin besinlerdir. Günlük beslenmede mutlaka yeterli miktarda yer verilmesi gerekiyor.</div><div><b>FERMENTE GIDALAR:</b> Sindirim sistemiyle bağlantılı olarak, fermente gıdaların tüketimi zihinsel sağlığı olumlu yönde etkiliyor. Vücuttaki serotoninin yüzde 90’ı bağırsaklarda üretiliyor. Bağırsak sağlığı, iyi bir ruh haline sahip olmak için önem taşıyor. Yoğurt, kefir, kombu çayı, turşu gibi fermente gıdalar, bağırsak sağlığını olumlu yönde etkileyerek ruh halini düzenlemeye katkı sağlıyor.</div><div><b>SU:</b> Yeterli su tüketimi, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışabilmesi için oldukça önemli. Günlük olarak; “Kilo x 30” kuralı ile günlük tüketmeniz gereken su miktarını bulabilirsiniz. Duygu durum bozuklukları ve günlük motivasyon içinde yeterli miktarda su tüketimi olmazsa olmazdır. Yapılan bazı çalışmalarda; yüzde 5’lik su kaybının bile dikkat bozukluklarına neden olarak ruh halini olumsuz etkilediği gözlemlendi. Bu nedenle yeterli su tüketimi mutlu hissetmeyi sağlıyor.</div><div><br /></div><div><b>“Tek çare, karbonhidratlı ve şekerli gıdalar değil”</b></div><div><br /></div><div>Modumuz düşük olduğunda yüksek karbonhidrat içeren gıdalara yöneldiğimizi belirten Sert, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor:</div><div><br /></div><div>“Duygu durumu, yemek seçimlerini doğrudan etkiliyor. Bireyler genellikle stres altındayken kendilerini rahatlatacak yiyeceklere eğilim gösterir. Bu besinler genellikle çikolata, pasta vb. gibi yüksek karbonhidrat, yağ ve şeker içeren ürünler olur. Bunun sebebi; bu besinleri tükettikten sonra beyinde bulunan ödül merkezinin uyarılmasıyla stres seviyesinin azalmasıdır. Karbonhidrat içeriği yüksek olan besinler endorfin ve serotonin seviyelerinin yükselmesine neden olur. Bunun sonucunda stres seviyesi azalır ve kişide rahatlama gözlemlenir. Günlük beslenmede sürekli yüksek enerji içeren besinlere maruz kalmak, ilerleyen dönemlerde birçok kronik ve mental bozukluklara neden olabilir. Obezite, diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, depresyon, anksiyete gibi hastalıkların oluşmasında beslenme büyük bir rol oynar. Günlük beslenme rutininize triptofan açısından zengin besinleri eklemek duygu durum bozuklukları yaşamanızın önüne geçebilir (Muz, ananas, erik, badem, süt, deniz ürünleri, yumurta vb.). Bu besinler serotonin sentezini direkt etkileyerek duygu durum bozukluğunun önüne geçebilir. Düzenli ve dengeli bir beslenme rutini oluşturarak, meyve sebze tüketiminizi artırarak, yüksek karbonhidrat tüketiminden uzaklaşarak ve en önemlisi su tüketiminizi ihmal etmeden oluşturulmuş bir rutin, duygu durum bozuklukları yaşamanızın önüne geçmede yardımcı olabiliyor.”</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-80901282125318442024-03-03T15:44:00.000+03:002024-03-03T15:44:42.965+03:00Eşi kıskanç olanın yapması gerekenler<div class="separator" style="clear: both; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhMKggT7XZ2NO83vxMKcrDenzpmPXxFfNqlugl8t-pb8hDDNursbVWFbkLZtNMA7LEMfmMVyMVtbOownly-HQqO3SShULZuHkMOxva_n9N4hIagYMAShQVP-AR0-THArsiPWHqLt1SBsYHWGwZn0WRHz40A_-akc7knPONR_G1jymOYoK2KNGjUqOKB=s800" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Eşi kıskanç olanın yapması gerekenler" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhMKggT7XZ2NO83vxMKcrDenzpmPXxFfNqlugl8t-pb8hDDNursbVWFbkLZtNMA7LEMfmMVyMVtbOownly-HQqO3SShULZuHkMOxva_n9N4hIagYMAShQVP-AR0-THArsiPWHqLt1SBsYHWGwZn0WRHz40A_-akc7knPONR_G1jymOYoK2KNGjUqOKB=s16000" title="Eşi kıskanç olanın yapması gerekenler" /></a></div><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: inherit;">Kıskançlığın ölçüsü kaçtığında etkileri ağırlaşır. İşte kendisi veya eşi kıskanç olanların yapması gerekenler…</span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"> </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Genç-yaşlı, kadın-erkek herkes hayatında en az bir kere kıskanır. Aşık olunan kişinin başkasına ilgi göstermesi, şüpheli davranışlar, aldatma... Kıskançlık hem kıskananın, hem de kıskanılanın hayatını zehir edebilir. BBC, herkese tanıdık olan bu duyguyu araştırmış. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Ara sıra yapılan kıskançlık, bir ilişkinin canlı kalmasını sağlayabilir. Ancak, rahatsız edici ve mantık dışı boyutlara ulaştığında, çok zarar verici olabilir. Kıskançlığın etkilerini hafifletmek için yapılabilecekler var. İlişki psikoterapisti Paula Hall, kıskançlığın etkilerini azaltmanın sabır ve çaba gerektirdiğini söylüyor.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Herkesin kıskanma nedenleri ve hissettikleri farklı. Psikolog Ayala Malach'a göre kıskançlık, 'varolan bir aşka, ilişkiye veya onun kalitesine yönelik tehdide bir tepki'… </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Gıpta ve hasetten farklı olarak hep üç kişi ve kaybetme korkusu vardır. Kıskanan insan birçok duyguyu aynı anda yaşar, aklından bin türlü düşünce geçer, bir sürü farklı davranış biçimleri sergiler.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><b>*Duygular: </b>Acı, kızgınlık, kin, üzüntü, haset, keder, aşağılanma.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><b><span style="font-family: inherit;"><br /></span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><b>*Düşünceler: </b>İçerleme, suçlama, kendini rakiple kıyaslama, imajın sarsılmasından korkma, kendine acıma.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><b>*Davranışlar: </b>Kendini bitkin hissetmek, titremek ve terlemek, sürekli soru sormak ve karşındakinden sürekli güvence istemek, saldırgan davranışlar, hatta şiddet.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h3 style="margin: 0px; text-align: left;"><b><span style="font-family: inherit;">Öldürür de, diriltir de</span></b></h3><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Kıskançlık dozunda olduğu sürece, var olan bir ilişkinin korunmasını bile sağlayabilir. Kişilere, sevgililerinin, eşlerinin çantada keklik olmadığını hatırlatır. Karşındakine emek vermeye, onun kendisini değerli hissetmesi için çaba göstermeye yöneltir. Üstelik duyguları güçlendirir, aşkın ateşlenmesini sağlar ve sevişmeleri daha ihtiraslı kılar. Ama bir de aşkın dozunda olmadığı durumlar var... </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Bazen kıskançlıkta ölçü kaçar. Örneğin eşi eski bir arkadaşıyla dans ettiği için bir erkek kavga çıkarabilir veya kadın eşinin yeni patronu güzel bir kadın olduğu için çileden çıkar. İşte bu tarz kıskançlıklar gerginlik yaratır. Karşıdaki, kıskançlığa mahal vermemek için sürekli temkinli davranmak, tetikte olmak zorunda hisseder. Durumun farkında olan kıskanç taraf ise kendini suçlama ve haklı çıkarma arasında gidip gelir.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h3 style="margin: 0px; text-align: left;"><b><span style="font-family: inherit;">Nasıl başa çıkılır?</span></b></h3><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çiftlere bazen hayatı zehir eden, ayrılmalarına bile yol açan kıskançlık duygusuyla başa çıkmak aslında hiç de kolay sayılmaz. Uzun zaman ve emek isteyen bir mücadele olabilir. Eğer, kıskançlığınızın çocukluğunuzda yaşadıklarınızdan kaynaklandığını düşünüyorsanız, bir psikolağa başvurmanızda yarar var. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çocukluğunuzla ilgili bağlantı kuramıyorsanız o zaman şu noktaları gözden geçirmeniz faydalı olabilir… Kıskançlığınızın gerçekçi olup olmadığını gözden geçirin. Onu neden kıskandığınızı düşünün. Gerçekten ilişkinize yönelik bir tehdit söz konusu mu? Sizin tavırlarınız ilişkinizi kötüleşmesine neden mi? </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Kendi kendinizi telkin edin. Kıskançlık belirtileri hissettiğinizde partnerinizin sizi sevdiğini, size bağlı olduğunu ve size saygı duyduğunu hatırlayın. Sevilmeye layık, hoş bir insan olduğunuzu ve ters giden bir şeylerin olmadığını söyleyin kendi kendinize.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h2 style="margin: 0px; text-align: left;"><b><span style="font-family: inherit;">Eşiniz size göz açtırmıyorsa...</span></b></h2><div><b><span style="font-family: inherit;"><br /></span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Olaya farklı bir açıdan yaklaşın. Kıskançlığın aşkın belirtisi olduğunu anımsayın. Hemen savunmaya geçmektense, onu anlamaya çalışın.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Kendi davranışlarınızı gözden geçirin. Belirli davranışlarınızın partnerinizin sizi kıskanmasına neden olduğunu biliyorsanız, bu davranışlarınızı değiştirmeye çalışın.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Verdiğiniz sözleri tutun, yapamayacağınız sözler vermeyin.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Onun güvenini geliştirin. Ona, onu ne kadar sevdiğinizi söylemek için her fırsatı değerlendirin. Onu neden sevdiğinizi anlatın. İltifat edin, gelecek hayallerinizi paylaşın.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Bu konuyu konuşmayı deneyin. Yine sonuç alamıyorsanız birlikte bir uzman psikoloğa danışabilirsiniz.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-71310941111912733062024-03-03T15:36:00.003+03:002024-03-03T15:36:58.626+03:00En Ucuz Vds Satın Al<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbn7GqKzMmOHPqMhseWen4CpbzFh577fcgkV-Izq_zVKf9-XMURajzJ9s90Ns6Re-vbJML9EZSTTNu4sORRaLDqtBmWyoelqB493LLlRqG27jIvTkIHISGRO_H-pciVXoBiH-W2F2MgrxtYtlUOHVrusjVisutXOvtNacLW9U6YbY9ID4vw_dQELUnqVw/s800/img-23.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="En Ucuz Vds Satın Al" border="0" data-original-height="643" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbn7GqKzMmOHPqMhseWen4CpbzFh577fcgkV-Izq_zVKf9-XMURajzJ9s90Ns6Re-vbJML9EZSTTNu4sORRaLDqtBmWyoelqB493LLlRqG27jIvTkIHISGRO_H-pciVXoBiH-W2F2MgrxtYtlUOHVrusjVisutXOvtNacLW9U6YbY9ID4vw_dQELUnqVw/s16000/img-23.png" title="En Ucuz Vds Satın Al" /></a></div><br /><div>Vds satın al hizmetleri veren firmamız son teknolojide ürünler sunmaktadır. Yüksek performans gösteren VDS çoklu işlemciye sahip bir şekilde çalışmaktadır. Firmamız <b><a href="https://yamanhosting.com/services/vds-kirala/" target="_blank">vds satın al</a></b> hizmetleri ile tam yönetebilir otomasyon sağlayacak ürünler hazırlamaktadır.</div><div> </div><div> Güvenlik altyapısı güçlü olan bu ekipmanlar sitemiz içerisinde vds satın al kategorileri üzerinden satışa çıkmaktadır. Uzun süreli kullanım ve yüksek işlem gücü seçenekleri ile günlük trafiğe uyum sağlamaktadır. Farklı performanslar gösteren sunusu hizmetleri de sitemiz içerisinde farklı kategorilerde yer almaktadır.</div><div> </div><div><b> VDS Kiralama Hizmetleri</b></div><div> </div><div> vds kirala hizmetleri beklentileri en iyi şekilde karşılamaktadır. Yüksek performansın adresi olan firmamız 7/24 teknik destek çalışmaları sunmaktadır. Aynı zamanda müşterilerin isteklerini karşılayacak düzeyde vdsler hazırlanmaktadır. <b><a href="https://yamanhosting.com/services/vds-kirala/" target="_blank">vds kirala</a></b> hizmetleri son zamanların en popüler ayrıcalıklarını bir araya getirmektedir.</div><div> </div><div> Üstelik bu hizmetler kapsamında çoklu çekirdek yönetimine sahip olmak mümkün hale gelmektedir. ssd vds işlemcileri ile hayaller gerçekleşmektedir. Hızlı çalışma düzeni ve güçlü trafik akışı sunması da bu alanda tercih edilme nedenleri arasına girmektedir.</div><div> </div><div><b> SSD VDS Yüksek Çalışma Performansı</b></div><div> </div><div> <b><a href="https://yamanhosting.com/services/vds-kirala/" target="_blank">ssd vds</a></b> yüksek çalışma gösteren ve ihtiyaçlara uygun ekipmanlar arasında yer almaktadır. Bu sistemlerin otomasyon altyapısı çok yüksek şekilde ayarlanmaktadır. 7/24 otomatik kurulum hizmetleri de firmamız tarafından verilmektedir. Uygun fiyat garantisi ile satın alma ya da kiralama işlemi yapmak mümkün hale gelmektedir.</div><div> </div><div> İşletim sistemleri ve yazılımlar konusunda profesyonel çözümler getirmektedir. Aynı zamanda yüklenmiş tüm yazılımlara uyum sağlamaktadır. Kurulumu kolay olan bu sistemler ile sınırsız format hakkına sahip olmak da mümkün hale gelmektedir.</div><div> </div><div><b> Tam Yönetim Sağlayan Çoklu İşlemci Çekirdeğe Sahip VDS</b></div><div> </div><div> Tam yönetim sağlayan çoklu işlemci çekirdek VDS sistemleri geniş sunucu alanı yaratmaktadır. Başka bir deyişle verilerin depolanmasında da yüksek çözüm önerileri getirmektedir. Ayrıcalıklara sahip olmak isteyen pek çok kişi uygun fiyatlı ve yüksek çalışma performansında olan bu sistemleri tercih etmektedir.</div><div> </div><div> Zamanın ötesinde bir hizmet almak isteyen kişiler için sanal sunucu hizmetleri VDS satın al işlemleri ile başlamaktadır. Bu nedenle birkaç farklı sanal sunucuyu birleştiren bu sistemler müşterilerin istek ve beklentilerini de en iyi şekilde karşılamaya başlamaktadır.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-14709757349693133162024-03-03T15:26:00.001+03:002024-03-03T15:26:56.981+03:00Psikiyatri hastaları oruç tutmadan önce dikkat! <div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfv3MlRuXmREA5Uaw4SRvhFV8QeXZBS5zZ04rAGPp3Fi0uLBUnYxtk0PnX9X6blxHE3R0StwIMTndqMXl3OQtWKImFYdBO5uNAxpTwYdjqvbkFCKN-Dt6S-jRth-UwMKl4xpcT7mKjrr43rpuaRCeIkaA4w7ndFArHOO3JAnTF8tweh6lit6dk9yfX/s800/Psikiyatri%20hastalar%C4%B1%20oru%C3%A7%20tutmadan%20%C3%B6nce%20dikkat!.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Psikiyatri hastaları oruç tutmadan önce dikkat!" border="0" data-original-height="485" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfv3MlRuXmREA5Uaw4SRvhFV8QeXZBS5zZ04rAGPp3Fi0uLBUnYxtk0PnX9X6blxHE3R0StwIMTndqMXl3OQtWKImFYdBO5uNAxpTwYdjqvbkFCKN-Dt6S-jRth-UwMKl4xpcT7mKjrr43rpuaRCeIkaA4w7ndFArHOO3JAnTF8tweh6lit6dk9yfX/s16000/Psikiyatri%20hastalar%C4%B1%20oru%C3%A7%20tutmadan%20%C3%B6nce%20dikkat!.jpg" title="Psikiyatri hastaları oruç tutmadan önce dikkat!" /></a></div><b>Psikiyatri hastalarının oruç tutup tutamamalarının hastalığın şiddeti, kronik olup olmaması ve kullandığı ilaçların özellikleriyle ilişkili olduğunu belirten uzmanlar, oruç tutmak isteyenlerin öncesinde mutlaka hekimleriyle görüşmelerini tavsiye ediyor. Uzmanlar, ilaçların alım saatlerinin sabah akşam olan düzeninin sahur ve iftar olarak düzenlenmesinin ve ilaçların aksatılmamasının önemini vurguluyor.</b></div><div><br /></div><div>Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi <b><u>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen</u></b>, yaklaşan Ramazan ayında psikiyatrik hastalıklar ve tedavi süreçlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Her hastalık kendi içinde değerlendirilmelidir</h3><div><br /></div><div>İnanan kişiler için oruç tutmanın manevi ve biyolojik yararlarının oldukça fazla olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Psikiyatri hastalarının oruç tutup tutamamaları hastalığın şiddeti, kronik olup olmaması ve kullandığı ilaçların özellikleriyle ilişkilidir. Bu faktörlerin yanı sıra kişinin kalp hastalığı, hipertansiyon, epilepsi ve diyabet gibi kronik hastalığının olup olmamasına da dikkat edilmelidir.” dedi.</div><div><br /></div><div><b>Mutlaka hekime danışılmalıdır</b></div><div><br /></div><div>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Psikiyatrik hastalığı olan bireylerin oruç tutması uygun değildir gibi genel bir cümle kurulamaz. Her hastalığı ve hastayı kendi içinde değerlendirmek gereklidir. Tıpta hastalık yoktur, hasta vardır kuralı her zaman olduğu gibi oruç tutulup tutulamayacağı durumunu karar verirken de geçerlidir.” dedi.</div><div><br /></div><div>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, her hastanın kendi hekimine danışmasının önemini vurgulayarak ruhsal hastalıklara ilişkin genel bir bilgi verdi:</div><div><br /></div><div><b>İlaçları aksatmamak önemlidir</b></div><div><br /></div><div>Hafif ve orta düzey ruhsal sorunlar: Hafif ve orta düzey ruhsal sorunları olan bireyler, sağlık durumları, ilaç etkileşimleri hekim ile değerlendirilerek, sağlıklarını tehlikeye atacak bir risk söz konusu değil ise oruç tutabilirler. İnanan bu bireyler için oruç tutmak kendilerini daha iyi hissetmelerine de neden olabilir. Ancak yine bu karar hekim ile birlikte verilmelidir. İlaçlarının alım saatlerini sabah akşam olan düzeni sahur ve iftar olarak düzenlemek ve ilaçları aksatmamak önemlidir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Depresyon hastaları dikkat!</h3><div><br /></div><div>Oruç tutmanın manevi yönü, oruç tutmaya çok istekli olan bireylerde olumlu duygular yaşanmasına, değersizlik duygularını azaltıp kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olabileceği gibi depresyona bağlı olarak enerjisi, iştahı azalan hastanın beslenme sorunları, uyku problemleri gibi sorunlarının artmasına da neden olabilir. Depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ağız kuruluğu gibi yan etkilerinden dolayı oruç tutmak hastanın ilaca uyumunu bozabilir. Bu nedenle depresyon hastalarının mutlaka hekimleri ile birlikte karar vermeleri ve ilaçlarını kendi kafalarına göre kesmemeleri gerekir.</div><div><br /></div><div>Olumlu manevi duygular yanında kan şekerinin düşmesi, kişilerin daha gergin ve sinirli olmalarına neden olarak dürtü kontrolü olan hastalar için ve kaygı bozukluğu yaşayanlar için daha sıkıntılı bir duruma neden olabilir</div><div><b><br /></b></div><div><b>Şizofreni: </b>Dinen şizofreni hastaların oruç tutma yükümlülüğü yoktur. Bu hastalar iyi oldukları dönemde oruç tutmak istiyorlarsa ve bu konuda ısrar ediyorlarsa ailenin bu konuda dikkatli olması, ilaçlarının aksatılmaması ve özellikle uyku düzenlerinin korunmaya çalışılması gereklidir.</div><div><br /></div><div><b>Bipolar bozuklukta su tüketimi çok önemli</b></div><div><br /></div><div><b>Bipolar bozukluk:</b> Bipolar bozukluğa sahip bireylerin tedavilerinde kullanılan Lityum Tuzu, beraberinde bol su tüketimini gerektirir. Hastaların bu ilacı düzenli kullanmaları gerekmektedir. Bu ilacı kullanıp sıvı alımını sınırlandırmak ise böbreklere ciddi hasar verebilir. Sadece böbrek sorunları değil, lityumun kandaki oranının yükselmesi de yine ciddi zehirlenmelere neden olabilir.</div><div><br /></div><div><b>Uyku düzenine dikkat edilmeli</b></div><div><br /></div><div>Bipolar bozukluk hastaları için oruç tutmanın olası olumsuz etkilerinden biri de uyku konusunda olacaktır. Sahura kalkmak, yemek yiyip yatmak, sabah tekrar uyanmak demek, düzensiz uyku demektir ve bu, söz konusu hasta grubu için kaçınılması gereken bir durumdur. Bipolar bozuklukta duygudurumun kontrol altında tutulması ve sabit bir duygusal çizginin yakalanması için düzenli ilaç kullanımının yanı sıra düzenli uyku da şarttır.</div><div><br /></div><div>Bipolar bozukluk hastalarında oruç sırasında bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta kişinin kendisini iyi hissetmesi ile başlayan hipomanik atak durumudur. Bu hastalarda maneviyatın verdiği kendini iyi hissetme durumu ile karıştırılmamalı ve doktora başvurma geciktirilmemelidir.</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Oruç tutma kararı doktorla değerlendirilmeli</h2><div><br /></div><div>Bipolar hastaları oruç tutamaz demek uygun değildir. Bu nedenle hastaların kendilerini, tanıyan tedaviyi düzenleyen doktor ile birlikte oruç tutup tutmama kararını vermeleri kesinlikle zorunludur.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Bağımlılık:</b> Ramazan ayı zarar verici biçimde kullanılan alkol, keyif verici maddeler, vb. alışkanlıklara ara verilmesi, böylece biyolojik yapının, psikolojinin, hatta çevreyle ilişkilerin düzelmesi için bir vesile olarak değerlendirilebilirken, aynı zamanda bu alışkanlıkların ortadan kalkmasının yarattığı yoksunluk belirtilerinin öne çıkmasıyla tam tersine huzursuz ve sağlıksız bir döneme dönüşebilir. İleri derecede bağımlı bireylerin doktor kontrolü ile oruç tutup tutmamaya karar vermeleri önerilir.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Demans hastaları ve yaşlılık: </b>Demans hastalarının da oruç tutmaları hastalığın etkilerini olumsuz yönde arttırabilir. Hastalığın ileri seviyelerinde zaten kişinin bilişsel işlevleri zayıflamıştır. Ancak, hastalığın ilk aşamalarında da hastalığın seyrini kontrol altında tutmak adına kullanılan ilaçların günün belirlenen saatlerinde alınması gerekir.</div><div><br /></div><div><b>İlaçların yan etkisi kişiye göre değişebilir</b></div><div><br /></div><div>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, oruç tutulmasının psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerini ne şekilde etkileyeceğinin de merak edildiğini belirterek “Bu sorunun cevabı yine mevcut sağlık durumunuz ve kullandığınız ilacın etken maddesine ve dozuna bağlı olarak değişir. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar kişinin metabolizma hızı, kilosu, karaciğer fonksiyonları, böbrek fonksiyonları, glisemik durumu vb gibi birçok kişisel ve tıbbi duruma bağlı olarak farklı düzeylerde ve çeşitlilikte yan etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle bu ve diğer tüm faktörler göz önünde bulundurularak hekim ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Oruç tutmadığım için yaşadığım olumsuz duygular ile nasıl baş edeceğim?</h3><div><br /></div><div>NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, oruç tutamayacağı için olumsuz duygular yaşayabilecek kişilere de şu tavsiyelerde bulundu:</div><div><br /></div><div></div><blockquote><div>“İslam dinine göre gebelik, yolculuk, kişinin sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hastalık gibi durumlarda oruç farz değildir. Burada önemli olan kişinin sağlığının bozulmaması, yaşamının tehlikeye girmemesidir. Hekimlerin hastalarını oruç tutma durumu konusunda değerlendirmeleri ve bilgilendirmeleri oldukça önemlidir. Oruç tutması tıbbi olarak uygun olmayan bireyler, manevi olarak hissettikleri eksiklik veya suçluluk gibi duyguları öncelikle hekimlerinden aldıkları bilgiler doğrultusunda farkındalık kazanarak, daha sonra da Ramazan ayının sadece oruç tutup açlık dürtüsünü kontrol etmekten ibaret olmadığını bilerek ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmak gibi faliyetlere yönelmeli, duygu ve düşüncelerini paylaşmaları konusunda desteklenmelidir. Sağlık ve huzur dolu bir ramazan ayı geçirmenizi dilerim.”</div><div></div></blockquote><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0